"رأيت رجلاً" - ترجمة من عربي إلى تركي

• adam gördüm
• birini gördüm
• adam gördün
• bir adam gördünüz
• adamı gördün
• bir adam görmüştüm
• bir adamın

Etrafıma bakındım ve çatıda bir adam gördüm... Ama herkes başka yerlere bakıyordu.
فإستدرت وظننتني رأيت رجلاً على ذلك السطح ولكن الكل حدق إلى سطح آخر

Ama yaklaştığımda, resmin içinde, kalenin içinde bir adam gördüm.
ولكن عندما اقتربت أكثر رأيت رجلاً بداخل اللوحة، في القصر

Çit kapısının önünde dizlerine kadar batmış ve kaçmayan yaşlı bir adam gördüm.
رأيت رجلاً كبيراً في السن يقف أمام بوابة منزله رافضاً الحراك حيث وصل مستوى الماء إلى ركبتيه

Ve yolda, otostop çeken birini gördüm.
رأيت رجلاً يحاول الركوب على الطريق السريع

25'li yaşlarda, kızıl saçlı, saçı yıkanmamış bir genç adam gördün mü?
هل رأيت رجلاً شاباً في ... منتصف العشرينات شعره بني اللون ومجعد؟

Dün akşam buraya gelen yaşlı bir adam gördünüz mü? - 50'li yaşlarda, iri yapılı.
هل رأيت رجلاً عجوزاً قدم إلى هنا ليلة أمس في الخمسينات من العمر؟

Indian Hill'de tanıştığım katil taklidi yapan... bir adamı gördün.
رأيت رجلاً التقيت به في انديان هيل الذي يقتل التقليد

Bir ara, ofise bakan tuhaf bir adam görmüştüm.
في وقت سابق رأيت رجلاً غريباً يحدق في المكتب أيضاً

Cazibesi olan çekici bir adam gördüm ve onunla tanışmayı o kadar çok istedim ki her şeyi bir yana bırakıp üzerine atladım.
رأيت رجلاً جذّاباً، فاتنٌ بعض الشّيء و رغبت في مقابلته بشدّة لدرجة أنّني تجاهلت كلّ شيء و ألقيت بنفسي عليه

bütün bu karışıklıktan, hata yapıyor olabilirim... ama eminim ki O çatıda bir adam gördüm
ولا أعلم ، ربما من هول الصدمة ، ربماأخطأت ولكنني بالتأكيد رأيت رجلاً على السطح

Ayak bileginde silah kilifi olan yerde yatan bir adam gördüm ve silahi aldim.
رأيت رجلاً ملقي و لديه غمد سفلي، لذا أخذت السلاح.

Arkada şamfıstığı olan bir adam gördüm, ve onun benden önce gitmesini istemiyorum.
رأيت رجلاً هناك معه فستق ولا أريده ان يسأله قبلي

Dar Eshkalon da yüzü boylu boyunca yaralı bir adam gördüm.
لقد رأيت رجلاً و على و جهه علامة "في "دار أيشكلن

Yaya geçidinde sarhoş bir adam gördüm ve şaşkınlık içinde uyandım.
رأيت رجلاً سكراناً في تقاطع المشاة على ذلك الشارع ثم صحوت من النوم فزعاً

Olay yerinden uzaklaşan birini gördüm demiştiniz Louie Boom'u diğerleriyle birlikte yüzleştirme için getirteceğiz.
قلت أنّك رأيت رجلاً يفرّ من مسرح الجريمة، لذا فإننا سنجلبه وسنضعه في صف المُشتبه بهم.

Ama geçen sabah, herifin evinin orada, arabada oturan birini gördüm.
لكني رأيت رجلاً جالساً في سيارة بخارج منزل الضحية صباح ذلك اليوم

Dinle, şu son birkaç günde buralarda dolanan 65 kilo civarı, 1,75 boylarında, siyah saçlı bir adam gördün mü?
اسمع، في اليومين الأخيرين هل رأيت رجلاً في الأنحاء هنا بوزن حوالى 63 كيلوغراماً وبطول حوالى 1،79 متر، ذا شعر داكن؟

Sen sadece ölü bir adam ve onu taşıyan başka 3 adam gördün.
رأيت رجلاً ميتاً مع ثلاثة رجال يحملونه

afedersiniz yaşlı bir adam gördünüz mü?
معذرتك هل رأيت رجلاً عجوز ومعه مال؟

Büyük bir adamın genç bir kıza dönüştüğünü gördüm resmen.
نعم، لقد رأيت رجلاً بالغاً يتحول حرفياً إلى فتاة مراهقة