Fakat dışkıda bilmediğim bir şey gördüm. | Open Subtitles | لكني رأيت شيئاً في المرحاض لم أتعرف عليه |
Her neyse, Panama yolunu yarılamıştım ki yerel gazetede bir şey gördüm. | Open Subtitles | بأيه حال, كنت في منتصف طريقي إلى "بنما" و رأيت شيئاً في الصحف المحلية |
Kim, korkuyordu, kardeşinin düşüncelerinde olan bir şey gördüm... | Open Subtitles | كيم خائفة، لقد رأيت شيئاً ...في أفكار أخيها، كان |
- Ormanda cidden bir şey gördüm. - Kesinlikle, bebeğim. Sana inanıyorum. | Open Subtitles | أنا واثقة أني رأيت شيئاً في الغابة - قلت لكِ ربما أنا أصدقكِ - |
Çiftlikte bir şey gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت شيئاً في منزل المزرعة ذلك |
Aynada bir şey gördüm. | Open Subtitles | رأيت شيئاً في المرآة |
- Evin içinde bir şey gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت شيئاً في المنزل |
- Şekerci'nin arabasında bir şey gördüm. | Open Subtitles | "رأيت شيئاً في سيارة "رجل الحلوى |
- Odamda bir şey gördüm. | Open Subtitles | رأيت شيئاً في غرفتي. |
Clive, Blooming Groove'da bir şey gördüm. | Open Subtitles | (كلايف) رأيت شيئاً في (بلومينغ كروف) |