Uyarımı yapayım dur. Bir daha bomba falan görmek istemiyorum etrafta. | Open Subtitles | دعني أحذرك لا أوّد رؤيه المزيد من الأشياء المتفجرة وما شابه |
Ona de ki "Merhaba melek yüzlüm, Malımı görmek ister misin?" | Open Subtitles | قل لها مرحبا , يا ذات الوجه الملائكى , هل تريدين رؤيه محاسنى ؟ |
Senin pis suratını hayatta görmek bana yetiyor. | Open Subtitles | مجرد رؤيه مؤخرتك القبيحه على قيد الحياه تكفينى |
MEV, 5 kişilik ekip ile fırlatıldı. Düştükleri alanı görebiliyorum. | Open Subtitles | العربه ألأرضيه انطلقت ومعها طاقم مكون من خمسى افراد لدى رؤيه بصريه لموقع التصادم |
Arkadaşının acı çektiğini görmeye de bağışık değilsindir. | Open Subtitles | ربما انك غير محصن ضد رؤيه صديقتك وهى تعانى |
AMEE'yi göremiyorum ama belki bu telsizi onarabilirim. | Open Subtitles | لا أستطيع الحصول على رؤيه من ايمى ولكن ربما أستطيع اصلاح هذا الراديو |
Annemi bir adamla ateşli öpüşürken görmek terapi diyarına bir bilet ama durum o kadar değil. | Open Subtitles | رؤيه أمى رجل فرنسى كإنه تذكرة إلى أرض العلاج لكنه أكثر من ذلك |
Kafamı yaktığımı görmek istiyordu. | Open Subtitles | لم تكن تريد رؤيتى ولكنها كانت تريد رؤيه يدى المشتعله |
Babası olduğun halde terk ettiğin çocuğun çöküşünü görmek? | Open Subtitles | رؤيه مأساه الطفل الذي ولدته و بعد ذلك تخليت عنه ؟ |
Yani siz beyler, birkaç tapınak görmek istiyorsunuz, ha? | Open Subtitles | الأن , انتم ياشباب تُريدون رؤيه بعض المعابد ؟ |
Gerçek problemin ne olduğunu görmek istiyorsan kendine bakmayı dene. | Open Subtitles | اتعلم اذا اردت رؤيه المشكله الحقيقيه انظر الى اسفل |
Gidelim burada. Güven bana bunu görmek istemezsin. | Open Subtitles | سوف نخرج من هنا ثقى بى لا تريدين رؤيه ذلك |
Bir daha ne senin ne de ailenin yüzünü görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريد رؤيتك او رؤيه اي شخص من عائلتك مره اخري ايتها العاهره الحقيره |
Çünkü eğer görüyorsanız, bu demektir ki Görüntü minibüse kesinlikle ulaşmıyor ve biz de neler döndüğünü görmek istiyoruz. | Open Subtitles | لانكم بالتاكيد لن تصعدوا الي الشاحنه و ايضا نود رؤيه ما يدور هناك |
Gözlerinde görebiliyorum. Sanki seni kontrol eden hiçbir şey yokmuş gibi bakıyorsun. | Open Subtitles | يمكنني رؤيه ذلك بعينيك لديك تلك النظره, وكأنك لاتتحكم بنفسك |
Çünkü, benden çok da hoşlanmayan birini görmeye gidiyoruz. | Open Subtitles | انت قلق لأننا ذاهبون رؤيه شخص ليس من اكبر مُحبيني |
Öbür kapıdaki gibi bir mandal veya mücevher göremiyorum,... | Open Subtitles | لا يمكننى رؤيه مقبض او مجوهرات مثل الباب الأخر |
Tuvaletiniz nerede? Yüzündeki ifadeyi görmen gerek. | Open Subtitles | أين دوره المياه؟ كان عليك رؤيه هذه النظره على وجهك |
Kafasını oynatmadan her tarafı görebilir. | Open Subtitles | يستطيع رؤيه المكان بأكمله من دون أن يقوم بتحريك رأسه |
Dün gece sis bastırmadan önce, güzel bir görüş almıştım. | Open Subtitles | طبعاً، ليلة أمس قبل أن يسود هذا الضباب، كان هناك رؤيه جيده |
"gördüm" derken profesyonel anlamda görmeyi mi yoksa sadece görmeyi mi kastettin? | Open Subtitles | انتي لما قلتي اشوفه هل تقصدين مهنيا او مجرد رؤيه عاديه |
Ben de tepede çılgın bir kadın görmeyi beklemiyordum. | Open Subtitles | وانا لم اتوقع رؤيه امرأه مجنونه على سطح القطار |
Kendini cezalandırmayı kestiğin takdirde her yerde onun gölgesini görmekten de kurtulacaksın. | Open Subtitles | اذا لم تتوقفي عن لوم نفسك لن تتوقفي عن رؤيه ظلالها بكل مكان |
Bu bize Görüntü ve sesi kurmak için 30 dakikadan az zaman veriyor. | Open Subtitles | و هذا سيمنحنا اقل من 30 دقيقه للأعداد و الحصول على رؤيه بصريه و سمعيه هنا |
Ondan sonra her şeyi daha net duyar, görebilirim. | Open Subtitles | بمجرد حصولى عليهم , ساكون قادر على رؤيه و سماع كل شئ بوضوح |
Sen gerçekleri göremiyorsun diye orada olmadıkları anlamına gelmiyor! | Open Subtitles | فقط لأنك لا تستطيع رؤيه الخطوط لا يعنى انهم ليسوا موجودين |
- Tabi, Kaniş'in sahibi pek mutlu olmamıştı. - Acele edip, bir imgelem göremez misin? | Open Subtitles | مالكو القلطي لم يكونوا سعداءَ أسرعى وأحضرى لنا رؤيه |