Pek iyi değil. Ciğerleri yandı mı bilmiyorum. | Open Subtitles | لاشي يبدو جيدا لا اعلم اذا كانت رئته قد احترقت ام لا |
Rahatsızlık eden her neyse Ciğerleri değil. | Open Subtitles | مهما كان ما يزعجه. ليس موجود في رئته ماذا عن منزل الطفل؟ |
Akciğer ödemi nedeniyle ölmüş. Ciğerleri sıvı dolmuş. | Open Subtitles | مات من أستسقاء الرئة رئته مملوة بالسوائل |
Ne kadar ciddi doktor? Onu açana kadar söyleyemem, ama kurşun ciğerini parçalamış görünüyor. | Open Subtitles | لا يمكنني القول إلاّ أن أفحصه، يبدو أن الرصاصة قد ثقبت رئته |
Neredeyse akciğeri delik olan bir adamın dalağını alacaktım. | Open Subtitles | لقد كدت أن أخرج طحالً من رجل لديه ثقب في رئته. |
Sağ tarafta nefes sesi yok. Sağ akciğerini kaybetti. | Open Subtitles | لا صوت للتنفس على الجانب الأيمن لقد سقطت رئته اليمنى |
Düştüğü için akciğerlerini kaybetmedi bilakis düşmesine akciğerleri neden oldu. | Open Subtitles | لم تسبب السقطة إصابة رئته بل الرئة تسببت بسقوطه التهمها التدرن |
akciğerinden parça almadan tam olarak bir şey söylemem mümkün değil. | Open Subtitles | لا يمكنني الجزم حتى أُعاين نسيج رئته. |
Sanırım akciğerinde bir çeşit kan pıhtılaşması vardı. | Open Subtitles | أعتقد أنه نوع من تجلط الدم في رئته |
Nefes aldığında kart yaraya yapışmalı ve havanın göğüs kafesine girerek Ciğerleri ezmesini önlemeli. | Open Subtitles | عندما يستنشق يجب أن تنضغط البطاقة على الجرح، لتمنع الهواء من دخول صدره والقضاء على رئته. |
Ciğerleri sökülüyordu. Herkesin bir limiti vardır, değil mi? | Open Subtitles | انه يسعل رئته الرجل لديه حدوده، صح؟ |
İçmeyen bir tek o var, Akciğer hastası. | Open Subtitles | هو الوحيد الذي لا يدخن. رئته متعبة |
- Sağ Akciğer kötü. - Röntgenini görebilir miyim? | Open Subtitles | رئته اليمنى بحالة سيئة - أيمكنني رؤية أشعته؟ |
Kan öksürüyordur çünkü muhtemelen spor adına başkasının ciğerini delerken kaburgasını kırıp kendi ciğerini delmiştir. | Open Subtitles | انه يسعل دما لأنه غالبا كسر ضلع و ثقب رئته بينما كان يكسر ضلع أحد أخر |
akciğeri delinmiş. Hemen bir göğüs tüpü takalım. | Open Subtitles | لديه ثقب في رئته فلنجهز لوضع أنبوب في الصدر الآن |
Görünüşe göre, zarf açacağı az kalsın akciğerini deliyormuş. | Open Subtitles | يبدو أن فاتحة الخطابات ثقبت رئته |
akciğerleri kan ile dolup oksijensizlikten ölmüştür. | Open Subtitles | تسرب الدم إلى رئته, مما أدى إلى موته بالإختناق |
akciğerinden çıkan kurşundan yaptırmış. | Open Subtitles | تلك هي الرصاصة التي ثقبت رئته. |
Elverişli hale getirdim ve hastanın akciğerinde bir ağaç buldum. | Open Subtitles | بل قمت بتسهيلها, ووجدت شجرة في رئته |
Ciğerlerinde oluşan kocaman bir lekeden başka hiç bir şey. | Open Subtitles | مجرد بقعة سوداء على رئته |
Artık buna katlanamayacağım. Adamın içeride ciğeri parçalanıyor. | Open Subtitles | لا أستطيع سماع ذلك، الرجل يفقد رئته هناك |
Agonal solunum. Yangın ciğerlerine zarar vermiş olabilir. | Open Subtitles | تنفس إحتضاري ربما الحريق سحق رئته |
Eline yüzüne bulaştırırsa akciğerinin yarısını almak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | إذا أفسدت هذا الأمر، فسيكون عليك إخراج نصف رئته. |
2010 yılında, 62 yaşında akciğerindeki kan pıhtılaşmasından hayatına veda etti. | TED | ففي عام 2010، في سن 62، مات كلايد جراء تجلط دم في رئته. |