Onu desteklememin tek sebebi, patronum olması ve işimi sevmem. | Open Subtitles | لقد ساندت ذلك فقط لأنها رئيستي و لأنني أحب عملي |
patronum bir yarışmaya katılmamı önerdi de, Miss Twin Peaks! | Open Subtitles | تريدني رئيستي أن أشارك في مسابقة ملكة جمال "توين بيكس". |
Harika bir gün geçirdim, Rick'le ben gerçekten kaynaştık ve birbirimizi tavlamaya başladık... ve sonra patronum içeri girdi ve beni fahişe olmamdan dolayı kovdu. | Open Subtitles | ريك وأنا إنسجمنا. كنا نقبل بعضنا. ثمّ رئيستي دخلت وطردني لأني عاهرة. |
Patronumun bu odada kaldığını düşünmüştüm. | Open Subtitles | أنا .. أعتقد أن رئيستي تقيم في هذه الغرفة |
- patronuma bakmam lazım. - Evet, evet sorun değil. | Open Subtitles | سأذهب لـ التحقق على رئيستي نعم نعم , لا مشكلة |
Bunu bana patronum verdi, neyse ki vazo satılmadan önce. | Open Subtitles | رئيستي الجديدة سلَّمَتني هذا وأنا شاكرة لأنها أخبرتني هذا قبل بيع الجرّة |
Mecburum. O benim eski patronum. Sen kendi iş arkadaşlarını çağırdın. | Open Subtitles | يجب عليّ ذلك لقد كانت رئيستي السابقة انتَ ستدعو زملاءك في العمل |
patronum olacak vasfı yok. Bu gece burada işler ondan karıştı. | Open Subtitles | إنها ليست مؤهلة لتكون رئيستي لهذا كانت كل الأمور غير مستقرة اليوم |
patronum çok kızdı ama, beni indirmesine izin vermemeye çalıştım anlarsın? | Open Subtitles | إذاً، أتشعر بتحسن بخصوص موضوع المؤتمر الصحفي؟ رئيستي كانت غاضبة جداً مني ولكني أحاول ألا تحبط معنوياتي |
Şimdi tam oldu, ürkütücü patronum, muhteşem göğüsleri, kıçı, ayakları... | Open Subtitles | رئيستي الجديدة المخيفة ذات الصدر المذهل والمؤخرة والقدمين |
Benim patronum değil dostum. Ben o oro... için çalımıyorum. | Open Subtitles | ليست رئيستي يا رجل لا أعمل عند تلك الساقطة |
patronum olduğunuzu biliyorum, kariyerimi yokedebilirsiniz. | Open Subtitles | أعلم أنك رئيستي و يمكنكِ القضاء على مهنتي |
Blair'ın kesin emirleri var. - Blair benim patronum değil. | Open Subtitles | هذا سيء لايمكن تجاهل أمر بلير بلير ليست رئيستي |
Temsili patronum hiçbir yere gidemeyeceğini söylüyor. | Open Subtitles | رئيستي المؤقتة تقول أنّك لن تذهب لأيّ مكان. |
patronum, terapi görmediğim takdirde beni kovacağını söyledi. | Open Subtitles | رئيستي قالت أنها ستفصلني إذا لم أحصل على علاج نفسي |
Benim yemeğe gitmeden önce Patronumun evindeki ufak bir ayak işini halletmem gerekiyor. | Open Subtitles | يجب عليّ القيام بأمر صغير قبل الذهاب للعشاء.. في منزل رئيستي |
Yani bana sormadan, yeni patronuma gidip düğüne gelmesini istemediğini mi söyledin. | Open Subtitles | لذا أخبرتي رئيستي الجديدة أنك لا تريدينها في الحفل؟ |
Bak, patron bir kişi daha gelecek dedi. Çok üzgünüm. | Open Subtitles | اسمعي، رئيستي أخبرتني أن هناك ضيف آخر، أنا آسفة |
Patırdıktan sonra patronumu gerçekten etkilemem gerekiyor. | Open Subtitles | لأنّي أفسدت الأمور يجب أنْ أثير إعجاب رئيستي |
Bir de kendi patronumdan azar işiteyim. | Open Subtitles | على أيّ حال ، يجب أن أعود إلى المكتب وأتعرّض للضرب من قبل رئيستي |
Gidip patronumla görüşmem gerek ama sonra seni almaya gelirim. | Open Subtitles | علي أن اذهب لمقابلة رئيستي ولكن سأعود لاصطحابكِ بعد ذلك |
Bak, sen benim patronumsun ve senin dediğini yaparım. | Open Subtitles | انظري ، أنا أعلم بأنك رئيستي في العمل وسوف أقوم بما تطلبين |
İşte benim yumuşak başlı başkanım! | Open Subtitles | هذه رئيستي المتساهلة. |
Benim patronumdu. Doğrulanmış gerçek bu. | Open Subtitles | لقد كانت رئيستي بالفعل تلك حقيقةٌ محضة |
- Dediğimi unut o zaman. - Bana patronluk taslayamazsın. | Open Subtitles | ــ إنسَ أنّي قلتُ ذلك ــ أنتِ لستِ رئيستي في العمل |
Kırıcı olmak istemem ama eski patronu senin ya da arkadaşların yüzünden... | Open Subtitles | لا أقصد الإهانة لكنّ رئيستي السابقة، لم تصرّ على جلبي إلى هنا |