Örneğin, eğer gerçekten harika bir şey görürsem, onu nasıl anlatırım? | TED | على سبيل المثال لو رأيت شيئاُ وهو رائع حقاً ماذا أسمي هذا الشيء؟ |
Bak, aramızda neler oluyor, gerçekten harika, ve umarım bu sadece başlangıçtır.. | Open Subtitles | أنظر ، ما يحدث بيننا ، إنّه شيء رائع حقاً وآمل أنّها مجرّد البداية |
- çok iyi dans ettin koç. - Ah, yapmayın. | Open Subtitles | ـ قمت بعمل رائع حقاً أيها المدرب ـ لا عليكِ |
Olduğunuz yerde kalın çocuklar. Her şey çok güzel olacak. | Open Subtitles | . ابقوا مكانكم أيها الأولاد كل شيء سيكون رائع حقاً |
Bu gerçekten çok ama çok hoş. ve bence müthiş bir cihaz. | TED | وهذا امرٌ رائع حقاً واعتقد انها اداة رائعة |
Evet ama gerçekten güzel olan, dükkan raflarında olduklarında ben de süpermarketlerde olacağım ve etiketin benim fikrim olduğunu bileceğim. | Open Subtitles | , اجل , لكن ما هو رائع حقاً , هو عندما تضع المتاجر المشروبات , سأكون في السوق و سأعرف ان هذه العلامة هي فكرتي |
Tersleyip, üzmek istemedim çünkü gerçekten iyi birisi. | Open Subtitles | ولم أرد أن أؤذي مشاعره، لأنه صاح رائع حقاً |
Bu gerçekten harika, çünkü biz bile Boşluğu durduramayız. | Open Subtitles | حسناً ، هذا رائع حقاً لأننا لا يمكن أن نستطيع إيقاف الجوف |
Sevişebiliriz gibi hissediyorum ve bu harika. Yani, gerçekten harika. | Open Subtitles | عندما نتبادل القبل, و ذلك رائع رائع حقاً |
Herkes aynı şeyi söylüyor ve bu hoşuma da gidiyor ama inanın bana, onu tanısanız, gerçekten harika biridir. | Open Subtitles | كلّ شخص يقول هذا وبنفس الطريقة لكن ثق بي، عندما تتعرّف عليه ستجد أنه رجل رائع حقاً |
Bilgisayarlarla alakalı şeylerle uğraşman gerçekten harika ama ihtiyaçlarımız acil. | Open Subtitles | أعتقد أنّه رائع حقاً اشتغالُكَ بذلكَ الكمبيوتر، ولكن حالياً نحنُ بحاجاتٍ لدعماتٍ ماليةٍ. |
Bilgisayarlarla alakalı şeylerle uğraşman gerçekten harika ama ihtiyaçlarımız acil. | Open Subtitles | أعتقد أنّه رائع حقاً اشتغالُكَ بذلكَ الكمبيوتر، ولكن نحن بحاجةٍ للمال. |
Kıyafetlerimle güzel gözüktüğümü söylediğin için. Ve bu beni çok iyi hissettirdi. | Open Subtitles | وقولك بأنني أبدو جميلة بهذا الفستان فهذا يجعلنيّ أشعر بشعور رائع حقاً |
Yaptığım işe iltifat etmek istediysen çok iyi iş başardın. | Open Subtitles | إن كنت تحاول مجاملتي فقد قمت بعمل رائع حقاً |
Herkesle çok iyi geçinirim. Ben aslında tam bir insan aşığıyımdır. | Open Subtitles | أنسجم مع الناس بشكل رائع حقاً, أنا في الواقع شخص يحب الناس كثيراً |
- Evet, halatla kayma çok güzel olabilir. | Open Subtitles | نعم، الانزلاق بالحبل يمكن أن يكون رائع حقاً |
Aferin sana. - çok güzel rahatlıyorsun. | Open Subtitles | ، هذا رائع حقاً فقط تقومين بإخراج كل شيء خارج تفكيرك |
Teşekkürler. Geldiğine inanamıyorum. Bu gerçekten de çok hoş. | Open Subtitles | أشكرك, لا أصدّق أنّك أتيتِ هذا رائع حقاً. |
Baba, burada olman gerçekten güzel şu anda ama daha güzeli ne olurdu, biliyor musun? | Open Subtitles | أبي، أعتقد وجودك هنا رائع حقاً لكن هل تعرف ما هو أروع؟ |
Gerçekten çok iyi gidiyorsun, gerçekten iyi. | Open Subtitles | أنت تتصرفين بشكل رائع ، رائع حقاً |
Bu gerçekten çok havalı. | Open Subtitles | إنه أمر رائع حقاً |
Ev gerçekten harikadır! | Open Subtitles | ! المنزل رائع حقاً |
Bizi o dalga içine yöneltmen ve aşağıda suya dalman tek kelimeyle muhteşem. | Open Subtitles | توجيهنا خلال تلك الموجة و من ثم الغطس في الأسفل , رائع حقاً |
Söylemeliyim ki,bu gerçekten mükemmel. | Open Subtitles | أود أن أقول بأن هذا رائع حقاً |
Hayır, hayır. Ama gerçekten harikaydı. Taze, eğlenceli ve deneyseldi. | Open Subtitles | لا, ولكنه كان رائع حقاً, جديد ومضحك وبه مغامرة, كل هذه الطاقة.. |
- Bu gerçekten inanılmaz. | Open Subtitles | - هذا رائع حقاً |