Ona rastladığımda 16 yaşındaydı, ve profesyonel dansçı olmak istiyordu. | TED | كانت في السادسة عشر من العمر عندما قابلتها العام السابق وكانت تطمح الي ان تصبح راقصه محترفه |
Lindsay New York'da dansçı olmaya çalışıyordu... ve ben evde normal çocukluğumu yaşayamıyordum... çünkü annelik yapmakla meşguldüm. | Open Subtitles | ليندساي كانت في نيويورك تحاول أن تكون راقصه و أنا كنت في المنزل و لا أحظى بطفولتي لأنني كنت مشغولة بكوني أمك |
Yeşil dansçı'dan Yavaş Adam'a. Cevap ver, Yavaş Adam. | Open Subtitles | راقصه خضراء لرجل بطيء هيا, أيها الرجل البطيء |
- Şey, işinin güvenli olmadığını söyleyebilirim. - O dans ederdi. | Open Subtitles | حسناَ,استطيع ان اقول لك انّ عملها لم يكن آمِن كانت راقصه |
Çok çılgın gördüm ama hiç tek bacaklı striptizci görmedim. | Open Subtitles | لقد رايت الكثير من الأشياء الغريبه فى حياتى لكن لم ارى قط راقصه برجل واحده |
Bence müthiş bir dansçısın. | Open Subtitles | أعتقد أنك راقصه بارعه |
O iyi bir dansçı. Ben de sizi bu yüzden partner yaptım. | Open Subtitles | .هى راقصه بارعه .والتى تجعلك تندمجوا معا |
Ama hayatımı burada çalışarak geçiremem. Biliyorsun ki dansçı olmak için eğitim aldım. | Open Subtitles | -لكن لا استطيع هنا طوال حياتي تعلم انني تدربت جيدا حتى اكون راقصه |
İyi bir arkadaşı, geçen hafta burada dansçı olarak çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | قالت صديقتها أنها عملت راقصه هنا الأسبوع الماضي |
Ders alsaydım profesyonel bir dansçı olabileceğimi söylerlerdi. | Open Subtitles | إعتداو القول أنّ بإمكاني أن أكون راقصه محترفه . إذا تدربت - هلاّ صمتي ؟ |
Arkadaşım Carlos dansçı bir kadın suikastçı tarafından öldürüldü. | Open Subtitles | صديقى ، كارلوس قتلته اجيره راقصه |
Ama inandığın şey için savaşırsan sıradan bir dansçı olarak kalmazsın en iyilerden biri olursun. | Open Subtitles | -لكن اذا قاتلت دائما ما تشعرين به -لن تتمكن من القفز لما هو ليس رقصا " فحسب -بل راقصه رائعه |
Bana o fahişenin eskiden bir dansçı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرتني أن العاهره راقصه سابقه |
Mücadelecidir. O yarışta dans eden kaplumbağa için yer olmayacak. | Open Subtitles | الباقون, في ذلك السباق لا مكان لسلحفاة راقصه ـ ـ ـ |
Ve her zaman Florida'da dans ve şarkı söyleme yolundan geçmek isteyen bir genç yüzlü prenses bulunur. | Open Subtitles | وهنالك دوماً وجه جديد يظهر يكون جاهزاً لتنفيذ حفلات غنائيه راقصه في فلوريدا |
Ve okullar kendi mülk sınırları içinde dans etmeni istemiyorlar. | Open Subtitles | والمدارس لا ترد ان تقم حفلا راقصه فى ممتلكاتها |
Tek göğüslü striptizci gördüm, 12 parmaklı striptizci gördüm, hiç beyni olmayan striptizci gördüm ama hiç tek bacaklı bir striptizci görmedim. | Open Subtitles | لقد رايت راقصه بثدى واحد و راقصه بـ12 اصبع و راقصه بلا مخ اطلاقا |
Mesela ben resim öğretmeniyim. Tina bir striptizci. | Open Subtitles | مدرس لصف الرسم , تينا , راقصه على الطاولات في فلاتيلي |
Mesela ben resim öğretmeniyim. Tina bir striptizci. | Open Subtitles | مدرس لصف الرسم, تينا, راقصه على الطاولات في فلاتيلي |
- İyi bir dansçısın. | Open Subtitles | أنت راقصه جيده. |
Ben sadece yaşlı bir adamım ve seksi dansçıyı izliyorum. | Open Subtitles | أنا مجرد رجل خرج للتو من السجن يشاهد راقصه |
O ekzotik bir Dansçıydı. | Open Subtitles | لم تكن راقصه تعري , بل كانت راقصه خاصه |