Gökyüzüne büyüyle yükselip Wraith gemilerini yok eden muhteşem ışıklar var ya? | Open Subtitles | لا أفهم الأضواء الساطعة التي تصعد كالسحر إلى السماء وتدمّر مركبات الـ((رايث))؟ |
Bize getirdiğiniz Wraith istihbaratı ışığında Atlantis'in varlığının askeri olmasına karar verildi. | Open Subtitles | في ضوء المعلومات التي أتيتم بها والتي تتعلق بالـ(رايث) تقرر أن الوجود في (أتلانتيس) يجب أن يكون عسكريًا |
Wraith gemisinin bilgisayarına girmenin size ne yararı olacak ki? | Open Subtitles | -لا كيف سيساعدك الوصول إلى حاسوب سفينة الـ(رايث)؟ |
Başka Wraithler de var. Beni fark etmediler. | Open Subtitles | هنالك رايث اخرون لكنهم لم يلاحظونى. |
Hâlâ geri dönme söylentisi var, onlara Wraithlerin Athosya'yı direnişimize karşı intikam almak için kavurduğunu söylemiş olsam bile. | Open Subtitles | ما زالوا يتحدثون عن العودة رغم أنني أخبرتهم أن الـ(رايث) أحرقوا (أثوس) تمامًا انتقامًا لمقاومتنا |
Bu arayüz cihazıyla, bütün Wraith gemilerinin yerlerini öğrenebiliriz. | Open Subtitles | يمكننا بمساعدة جهاز الاتصال معرفة مواقع كافة سفن الـ(رايث) |
C-4, tıbbi malzemeye ihtiyacı varsa... ve Wraith veri cihazı, ona ver gitsin. | Open Subtitles | إذا كان يريد المتفجرات والإمدادات الطبية وأداة بيانات الـ(رايث) فأعطيها له |
Wraith gemisinden indirdiğimiz bütün bilgiler hâlâ bu cihazın içinde. | Open Subtitles | كافة المعلومات التي حملناها من سفينة الـ(رايث) ما زالت على هذا الجهاز |
- Rahatlayın Doktor, aynu fikirdeyim sizinle. Wraith'e karşı elimizde bir Kadim savaş gemisinin bulunmasının değeri benim için yeter de artar bile. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نسمح للـ((رايث)) بالاستيلاء على مركبة للـ((قدماء)) |
İçinde Wraith teknolojisinin bir zayıflığı hakkında önemli bir bilgi var. | Open Subtitles | يحوي معلومات حيوية عن نقطة ضعف في تقنيّة الـ((رايث)) |
Devam edin. Uzun menzilli sensörler iki Wraith kruvazörünün buraya doğru geldiğini tespit etti az önce. | Open Subtitles | تبيّنت مجسّات المدى البعيد اقتراب طرّادين للـ((رايث)) |
Wraith gemilerinin yaklaşmasındaki zaman kısıtlamalarını unutma yeter. Fark edilmeyi göze alamayız. | Open Subtitles | مع اقتراب مركبتي الـ((رايث)) لا نريدهم أن يروننا |
Bu Wraith aletleri ve yakın zamanda yüklenmiş. | Open Subtitles | هذه معدّات للـ((رايث)) وجرى تركيبها مؤخرًا |
Aurora'ya binmiş Wraith ile buraya gelen Wraithler arasında bir iletişim olması mümkün mü? | Open Subtitles | أيمكن لمركبات الـ((رايث)) أن تتواصل مع الرايثيّ على متن [الأورورا]؟ |
Ayrıca Wraith kruvazörlerinin yaklaştığının da farkında değildik. | Open Subtitles | لم نلاحظ أيضًا اقتراب مركبتي الـ((رايث)) |
Aiden. Yani burada canlı Wraithler mi var demek istiyorsun? | Open Subtitles | (آيدن)، أتقصد القول إنكم تحتفضون في هذا الكهف بـ((رايث)) أحياء؟ |
Eğer Wraithler söylediğiniz kadar güçlülerse bu, onların Goa'uldlardan bile daha tehlikeli bir düşman olabileceklerini gösteriyor. | Open Subtitles | إذا كان الـ(رايث) بالقوة التي تقولين فهذا يجعل منهم أعداء أكثر خطورة حتى من الـ(غواولد) |
Bu kadar sene sonra bile, Wraithler hâlâ sorun çıkarıyorlar. | Open Subtitles | ما زال الـ((رايث)) يسبّبون المتاعب رغم مرور السنوات |
- Teknolojiyi tabii ki istiyorlar ama Wraithlerin bu galaksiyi bulmalarından daha çok endişeleniyorlar. | Open Subtitles | يريدون الكنولوجيا، بالطبع يخشون أن يجد الـ((رايث)) هذه المجرّة |
- Belki de Güven Wraithlerin oraya gelememesinin tek yolunun bu olduğunu düşünüyordur. | Open Subtitles | ربّما يعتقد الائتلاف أنها الوسيلة لمنع الـ((رايث)) من بلوغهم |
Komşu Yıldızgeçidini kullanıp Wraithlerin bizim burada olduğumuzu öğrendiğinden beri maksimum hızla üzerimize doğru geliyor olabilir. | Open Subtitles | ربما استخدمت بوابة نجمية قريبة لتحلق نحونا بالسرعة القصوى منذ أن اكتشف الـ(رايث) وجودنا هنا |
Onlara Wraithlerden bahsettiğinde nasıl davranmalarını bekliyordun? | Open Subtitles | (إليزابيث)، كيف توقعت رد فعلهم حين أخبرتهم بشأن الـ(رايث)؟ |