Günümüz kuşağının aklı başına gelince en kârlı yatırımımız olacak. | Open Subtitles | سيكون أحد مراكزنا الأكثر ربحاً والذي سيفيد جيلاً بعد جيل |
Uyuşturucu dışında en kârlı iş gringo kaçırmak. | Open Subtitles | بجانب المخدرات، يملك جرينجوز العمل الأكثر ربحاً |
Bu durumdan siz de karlı çıkmaya bakın, yoksa burayı yıkarım. | Open Subtitles | بوسعك إما أن تحقق ربحاً من هذا أو أن يتم تحطيمك. |
Yatırımcıları endişelendiriyorsun, ki Luthor Şirketi az kar gösterdiğinde... | Open Subtitles | لتوتير المستثمرين وعندما تحقق مؤسسة لوثر ربحاً قليلاً |
Daha beter. Ama bundan epey bir kâr bekliyorum. | Open Subtitles | إنه أسوأ، لكني أتوقع أن يدر عليَ ربحاً وفيراً |
-Karışan herkesi, kazanç sağlayan herkesi | Open Subtitles | كل من كان متورطاً. كل من جنى ربحاً كل من سيفتح عينيه عليّ |
Yakın zamanda senin için kazançlı bir iş düşüncem var. | Open Subtitles | أُخطّطُ ان تساعدني في عملِ أكثرِ ربحاً قريباً. |
Büyük Sovyet cephaneliği içinde hiçbir silah... 1947 modeli Avtomat Kalaşnikova'dan daha kârlı değildi. | Open Subtitles | لذا من بين كل الاسلحة فى الترسانة السوفيتيية الكبيرة لا شئ كان اكثر ربحاً من افتومات كلاشينكوفا طراز عام 1947 |
İnsanların pikap arabalarının arkasında sandviç yapmalarından daha kârlı. | Open Subtitles | و هو أكثر ربحاً من أشخاصٍ يصنعون الشطائر على عربات |
Dünya tarihindeki gelmiş geçmiş en kârlı spor benim tekelimde olacak. | Open Subtitles | سوفَ أقوم بإحتكار أكثر الرياضات ربحاً على هذا الكوكب |
Dağıldı ve yeteneğimi daha karlı bir amaç için kullandım. | Open Subtitles | لقد كان هذا من زمن بعيد لقد استغليت خفه حركتى فى أشياء أكثر ربحاً |
Las Vegas'ın en karlı üc kumarhanesi. | Open Subtitles | هم اكثر ثلاث كازينوهات ربحاً في لاس فيجاس |
"Büyük yatırımcılar, dünya savaşıyla yakından ilgileniyorlar, çünkü savaş, yüksek kar getirecek fırsatlar demek." Uluslararası bankerler için meydana gelebilecek en karlı şey, savaştır. | Open Subtitles | من المُهمِ فَهْم الذي الشيء الأكثر ربحاً الذي يُمْكِنُ أَنْ يَحْدثَ للمصرفيين الدوليينِ حربَ. |
- Doğru koşullar altında bir yapımcı başarısız bir oyundan daha fazla kar eder diyordun. | Open Subtitles | قد يحقق المنتج ربحاً بمسرحياته الفاشلة أكثر من الناجحة |
Daha fazla kar edersiniz Başarılı bir oyun yerine bir fiyaskoyla | Open Subtitles | يمكنك أن تحقق ربحاً بمسرحياتك الفاشلة أكثر من الناجحة |
İşlenecek malzemeleri, daha çok kâr etmek için farklı gemilerle getirmemiz gerekiyordu. | Open Subtitles | لكي نجعل المغامرة أكثر ربحاً لابد أن نصنّع المادة بكمية كبيرة |
Yüzde 300 kâr oranı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أنه يمكنني أن أجني ربحاً بمقدار 300 بالمئة |
Okullardan çok fazla kazanç sağlıyorlar. | Open Subtitles | التي تعطي ربحاً وفيراً للمدارس كي تشتري منها |
Aslında sağladığı kazanç maaşından çok daha fazla. | Open Subtitles | في الحقيقه، إنه يجلب لنا ربحاً في العمل يغطي مرتبه |
Biliyorsun, az bir parayla, çok kazançlı çıkabilirim. | Open Subtitles | تعرف, مع القليل من المال ربحت ربحاً جيداً |
Daha güçlü, daha güvenli, daha kazançlı bir dünya. | Open Subtitles | العالم الأقوى, الأكثر أماناً و الأكثر ربحاً |
1938'de Anvil Stüdyolarına en çok para kazandıran kişi oldu. Mükemmel. | Open Subtitles | أصبحت الأعلى ربحاً بأستديوهات "أنفل" بحلول 38 من عمرها |