Büyük meşenin orda seni bekliyor. Şu yoldan çeyrek mil ötede. | Open Subtitles | انه ينتظرك بجانب السنديان الكبير بعد ربع ميل فى ذلك الاتجاة |
Böyle bir tercih olmadığını ikimiz de biliyoruz. Sahile sadece çeyrek mil kaldı. | Open Subtitles | كلانا يعلم أنّ هذا ليس خياراً وارداً إنّه ربع ميل فقط حتّى الشاطئ |
Bir kasırgaya doğru 100 km ile gitmek yarım kilometre kala sena saatte 24 kilometre olarak geri döner. | Open Subtitles | نذهب في سرعة 62 نحو اعصار ربع ميل. والرجوع اليك في 15 ميل في الساعة. |
Polis raporlarında kazanın doğu-batı karayolunun yakınındaki 60 numaralı yolda olduğunu yazıyor... 60 numaralı yolda Rock Creek'e yarım km uzaklıktayız. | Open Subtitles | بالقرب من شرق الطريق الغربي نحن على الطريق 60 تقريبا على بعد ربع ميل من روك كريك |
Yeterince bilgisayar oyunu oynayın ve en sonunda snowboard yapabileceğinize, bir uçağı uçurabileceğinize, arabayla çeyrek mili dokuz saniyede alabileceğinize ya da bir adamı öldürebileceğinize inanacaksınız. | TED | العب عددا كافيا من الألعاب التلفزيونية وتدريجيا ستصدق أنك تستطيع التزلج، قيادة طائرة قيادة ربع ميل في تسع ثواني، أو أن تقتل رجلا |
Ama LearJet, en düşük hızda, enkazı en az çeyrek millik bir alana dağıtır. | Open Subtitles | لكن الطائرة النفاثة ، مع تحطمها بأقل سرعة من شأنه أن يجعل حطام الطائرة يتناثر على مدى لا يقل عن ربع ميل |
En yakın arazi bir çiftlik, patikanın dört yüz metre aşağısında. | Open Subtitles | أقرب ملكية هي مزرعة على بعد ربع ميل من مسار القطار |
Parçalar çeyrek mil civarına yayıImış durumda ama bunu zanlı mı yaptı yoksa hayvanlar mı orası kesin değil. | Open Subtitles | الأجزاء تمت بعثرتها في مساحة ربع ميل و ما يزال من غير الواضح ان كان الجاني من فعل ذلك |
Özetlersek, eğer bir kağıdı 25 kez katlarsak, kalınlığı yaklaşık çeyrek mil (402 metre) olur. | TED | لنلخص كل هذا .. إن طي الورقة بعدد 25 مرة سيعطينا سماكة قدرها ربع ميل |
Teddy de merkezde çeyrek mil kuzeye yerleştirir, Teddy bölgesinin ortasına. | TED | وقام تيدي بالتحرك ربع ميل بإتجاه الشمال نحو منتصف منطقته الخاصة به والتي تعادل نصف الشاطىء أيضاً |
Sizin özgün stratejiniz, kumsalın ortasından çeyrek mil uzaklıkta durduğunuz, sonuç vermedi, çünkü Nash Dengesi değildi. | TED | إن الخطة الأولى التي كانت تنص على تمركزكما على بعد ربع ميل من المنتصف لم تصمد لانها لم تكن نقطة توازن ناش |
Fakat bu beş-metrelik teleskop -- çeyrek mil odak uzaklığına sahip. | TED | ولكن هذا تلسكوب الخمس أمتار... الذي يبلغ بعده البؤري ربع ميل |
Ordu daha yakın zamanda bunlardan birkaç tane Irak'a gönderdi, böylece tepenin çeyrek mil uzağında sahte birlik hareketleri yapabiliyorlar. | TED | لدينا التطبيقات العسكرية – استعملت للتو بعض هذه في العراق حيث يمكنك أن تصدر تحركات وهمية لقوات على بعد ربع ميل على تلة |
Benden yarım kilometre kadar batıda... | Open Subtitles | جاك: حسنا، أنت حول ربع ميل غرب |
Yalnızca yarım kilometre gittik ama neredeyse kayboluyorduk. | Open Subtitles | لقد مشينا ربع ميل فقط و كدنا ان نتوه |
Burası, iki oğlanın öldürüldüğü yerden yalnızca yarım kilometre uzaklıkta. | Open Subtitles | انه يبعد ربع ميل فقط من حيث قتل الصبيين |
Aslında o tarla karavandan yarım km uzaktaydı. | Open Subtitles | تلك الحديقة كانت تبعد ربع ميل عن الحافلة |
- Yolun sadece yarım km ilerisindeydi. | Open Subtitles | كانت هناك في أعلى الطريق حوالي ربع ميل |
Karınız otoyolun çeyrek millik bir kısmında bulundu. | Open Subtitles | لقد تمّ إكتشافها على طول إمتداد ربع ميل بالطريق السريع. |
Geri kalan parçalar çeyrek millik bir bölgeye dağıImış vaziyetteydi. | Open Subtitles | و باقي الأجزاء مبعثرة على بعد حوالي ربع ميل من هناك |
Sanırım şehir yaklaşık beş yüz metre ötede. | Open Subtitles | أعتقد أن البلدة على بعد ربع ميل على طول الطريق |