Belki de beni unutacağını düşündüm... korkmasaydın taşaklarını kesecektim. | Open Subtitles | ربما ظننت أنك نسيتني إن لم تكن خائفا بأنني سأقطع خصيتاك |
Belki de sen maaşını alırsın işini de senin yerine o yapar sanıyorsundur. | Open Subtitles | ربما ظننت أنك ستسحب راتبك وهي ستقوم بالعمل عنك |
Düşündüm de Belki de bu kadarı yeterlidir. - Bunu tartışmayacağız. - Hepsi bu. | Open Subtitles | ـ ربما ظننت بعد كل هذا ربما أنكَ أكتفيت، هذا كل ما في الأمر ـ ليس هناكَ مجال للنقاش |
Belki de doğru söyleyeceğini umut etmişsindir. | Open Subtitles | ربما ظننت ان هنالك فرصه انها كانت تقول الحقيقه |
Nasıl öldüğüne bakılırsa Belki de ben rahatladığını sandım. | Open Subtitles | ربما ظننت أنه هدأ. لكنّه قد توفي. |
Belki de, bununla başa çıkacak kadar güçlü olmadığımı düşündü. | Open Subtitles | ربما ظننت أنني لم أكن... قوية بما يكفي للتعامل مع الأمر. |
Belki de onunla birlik olmak size çekici gelmiş bile olabilir. | Open Subtitles | ربما ظننت بان تحالفا معه كانت فكرة جيدة |
Yok, Belki de "Bu adam aptal." diye düşündün. | Open Subtitles | ربما ظننت أن هذا الرجل بغاية الغباء |
Belki de beni yakaladıklarını düşündün. | Open Subtitles | ربما ظننت أنهم قبضوا علي - من ؟ |
Belki de beni yakaladıklarını düşündün. | Open Subtitles | ربما ظننت أنهم قبضوا علي |
Belki de kızgın olmam gerektiğini düşündüğüm için. | Open Subtitles | ربما ظننت أنه يجب علي أن أكون |
Belki de sevdiğimi sandım. | Open Subtitles | ربما ظننت بأني كذلك |
Belki de "Bu adam salak. Avukat istemiyor. | Open Subtitles | "ربما ظننت "هذا الرجل بغاية الغباء |