"ربما لم يكن" - ترجمة من عربي إلى تركي

• olmayabilir
• belki de
• olmayabilirdi
• değildi
• galiba

Peki, büyülü bir neden olmuştur olmayabilir, ama bir nedeni kesinlikle vardı.
حسناً ، ربما لم يكن هناك سبب سحري لكن بالتأكيد هنالك سبب

Ticari açıdan başarılı olmayabilir ama pek çok kişiyi kızdırdım.
ربما لم يكن عملاً جيداً لكنني أغضبت الكثير من الأشخاص

O kadar farklı şekil ve boyutta geliyoruz ki kadın olmanın ne anlama geldiği doğru soru olmayabilir.
نأتي في العديد من الأشكال والأحجام المختلفة إن سؤال ماذا يعني أن تكون امرأة ربما لم يكن السؤال المناسب.

belki de gitmek için en iyi yol, bu değildi.
ربما لم يكن هذا أفضل طريق نسلكه رغم هذا كله

belki de hepimizi buraya tıkmak sadece güvenliğimizi sağlamak için değildir.
ربما لم يكن القصد من جمعنا بمكان واحد من أجل حمايتنا

bu senin 2. düğünün ve beyaz pek uygun olmayabilirdi.
هذا ويجري حفل الزفاف الثاني الخاص بك، والجميع، الأبيض ربما لم يكن مناسباً.

Yalnız, benim tersime, sizin patronunuz muhtemelen Amerika Birleşik Devleti'nin Cumhurbaşkanı değildi.
و لكن بعكسي، فإن رئيسك ربما لم يكن رئيس الولايات المتحدة الأمريكية

Evet, galiba haklısınız.
أجل ربما أنتم محقون ربما لم يكن ينظر إلي

Başka birinin benim ki kadar geçerli bir açıklaması olmayabilir.
و ربما لم يكن لدى ذلك الشخص السبب الوجيه الذي لدي

İsteğinin akabinde gerçekleşenler esas niyet ettiği şeyler olmayabilir ama neticede ne ekersen onu biçersin.
ما أعقب طلبه ربما لم يكن ما كان ينويه لكنه حصد ما زرعه

Sana kendinden bahsedecekti, ama bunun için yeterli zaman olmayabilir.
كانت قادمة لإخبارك بنفسها لكن ربما لم يكن هناك وقتا كافيا

Bu bir sızıntı bile olmayabilir. Su taşkını ya da başka bir şey de olabilir.
أتعرف ، ربما لم يكن تسريب ربما كانت مياه فائضة أو شيئاً

Onun bir adı olmalı, Randy.Bir hakim olmayabilir ama bir adı olmalı.
كان عنده اسم راندي ربما لم يكن قاضيا لكن عنده اسم

Francis gerçek baban olmayabilir, ...ama seni kendi evladı gibi büyüttü.
فرانسيس ربما لم يكن والدك لكن هو رباك كما لوكنت واحداً من أبنائه

Senin bildiğin anlamda baban olmayabilir.
, ربما لم يكن والدكِ بأيّ طريقة تعرفينها

belki de ben bu berbat durumdayken benimle aynı eve taşınmamalıydın.
ربما لم يكن يتعين عليك ان تقتحم وضعي المأسوي اللعين هذا

belki de ben bu berbat durumdayken benimle aynı eve taşınmamalıydın.
ربما لم يكن ينبغي عليك ان تأتي لي والى وضعي التعيس

Ama belki de bunu yalnız yapmak zorunda değildir.
ولكن ربما لم يكن لديك للقيام بذلك وحدها.

Aslında, partiye gitmesine izin vermek o kadar da kötü olmayabilirdi.
ربما لم يكن سيئاً أن نتركها تذهب للحفل

Korkmuş olduğu için çok fazla çevresinde olmayabilirdi.
ربما لم يكن بجانبكِ كثيرًا لأنه خائفًا

Belki ondan ayrıImak için en uygun zaman değildi ama...
حسناً , ربما لم يكن أفضل وقت للإنفصال عنها ولكن

Evet, bu, galiba annene açıklamak için en iyi zaman değil değildi.
حسنا ربما لم يكن الوقت المناسب لإخبار أمك