| Ama bu olay endişelenilecek bir şey olabilir. | Open Subtitles | لكن,أتعلم,ربما هناك شيء لنقلق بشأنه |
| Aslında benim için yapabileceğin bir şey olabilir. | Open Subtitles | في الواقع... ربما هناك شيء يمكنك فعله من أجلي |
| - Belki bir şey olabilir Kevin. | Open Subtitles | ـ ربما هناك شيء واحد. |
| Belki bir şey daha var. | Open Subtitles | ربما هناك شيء آخر |
| Sebebi başka bir şey olabilir mi? | Open Subtitles | ربما هناك شيء آخر ؟ |
| Belki üstünde bir şey olabilir. | Open Subtitles | ربما هناك شيء مهم فيه. |
| Belki bir şey olabilir. | Open Subtitles | ربما هناك شيء. |
| Kim bilir? Belki bir şey vardır. | Open Subtitles | ربما هناك شيء هنا. |
| Belki, bir şey kalmıştır. | Open Subtitles | حسناً ربما هناك شيء |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 