Ve göreceğiniz şu ki, çok düşük rütbedeki cadaloz kolaylıkla kemiğini yüksek rütbeli bir erkekten koruyabilir. | TED | وما سوف تجده أن كلبة من الرتبة الدنيا جداً جداً ستستطيع بكل سهولة إبعاد عظمة عن ذكر من رتبة عليا. |
O, araştırma bölümündeki en yüksek rütbeli ikinci memur. | Open Subtitles | إنه ثاني أعلى رتبة في قسم التحقيق بأكمله |
Bilirsin, askeri okulu bitirdim ve rütbe aldım. | Open Subtitles | تعرف، أنهـيت مـدرسـتـي العسكرية وحصلت على رتبة |
Bu adamın rütbesi yok. Mahkumlar arasında selamlama yasak. | Open Subtitles | هذا الرجل ليس له رتبة التحية بين السجناء ممنوعة |
Bak alınma ama senin rütben sadece onursal. | Open Subtitles | انظر لا أقصد الإهانة ولكنك مفكر لديه رتبة شرف |
Hayır, sırf kaptan ve komutan vekili. Sen kıdemli mühendis olacaksın. | Open Subtitles | كلا.فقط ملاح و المدير إنك ستكون رتبة الهندسة الأولى |
Müdür Kimura, senin düz memurluktan Teğmenliğe terfi etmeni uygun gördü. | Open Subtitles | المفوض كيمورا أمر بأن الضابط غويسو أن يرقى إلى رتبة القائد |
Bunun anlamı, sen ne düşünürsen düşün, rütbem seninkinin üzerinde. | Open Subtitles | يعني أنني ما زلت احمل رتبة سواء تراه أو لا |
"1946'da Teğmenlik rütbesine terfi ettirilmiş ama zanlı bunu kabul etmemiştir. | Open Subtitles | فى عام 1942 ، تم تسريحه من رتبة ملازم كامل لم يستدعى المدعى عليه |
Karşında bir yüksek rütbeli var, onbaşı. Şimdi itaat edersen, üzülmezsin. | Open Subtitles | أنت تتحدث مع ضابط ذو رتبة أعلى و يجب أن تطيع الامر |
3 numaralı kompartmanda yüksek rütbeli bir subay var. | Open Subtitles | هناك ضابط عسكري ذو رتبة عالية في الحجرة الثالثة |
Demek, buradaki en rütbeli subay sizsiniz? | Open Subtitles | الآن يا سيدى أأنت الضابط الأعلى رتبة فى هذه الغرفة؟ |
Sizi müfettişliğe terfi ettirmeye karar verdim. Ülkede bir memura verilebilecek en yüksek rütbe. | Open Subtitles | لقد قررت ترقيتك إلى رتبة مفتش إنها أعلى رتبة بالنسبة لأي ضابط في الجمهورية |
Efendim, bildiğim kadarıyla teğmen rütbe olarak üstünüzdeydi. | Open Subtitles | أتدري ، يا سيدي ؟ آخر مرة تحققت وجدت أنّ الملازم رتبة أعلى من رتبتك |
Ona 007 rütbesi veriyorum ve bunu bir büyükelçiliği havaya uçurarak kutluyor. | Open Subtitles | لكن منحته رتبة الصفرين, فإحتفل بها بأن فجر سفارة. |
Yeni bir rütben var. Bende de var. | Open Subtitles | ارى انك حصلت على رتبة جديدة .مثلى |
Teğmenden kıdemli bütün subaylar sığınağa! Çabuk! Çabuk! | Open Subtitles | كل شخص فوق رتبة ملازم يذهب إلى ملجأ الحماية من القنابل |
rütbem sizden düşük olsa da bunlar basmakalıp sözler. | Open Subtitles | كل هذا مجرد هراء ليس لأنك أعلى رتبة مني فأنت تعرف كل شيء |
Albaylık rütbesine kimseyi kırmadan... ve ihanet etmeden yükseldi. | Open Subtitles | ..بلغ رتبة العقيد بدون ترك أيّ مرارة أو خيانة |
Kıçının rütbesini bir Winnebago karavanına düşürecek yetki de ben de var. | Open Subtitles | أنت تعلم بأنني لدي السُلطة لأن أخفض رتبتك إلى أحط رتبة ممكنة |
Buranın patronu için çalışıyorum. Anlayacağınız sizden kıdemliyim. | Open Subtitles | أعمل هنا لدى الزعيم، لذا ستكون لي رتبة عليا عليكم. |
Neyse ki emniyetten üst düzey bir yetkili Bar-le-Duc'te onun izini buldu. | Open Subtitles | لحسن الحظ, عضو في الشرطة ذو رتبة عالية أخذها الى حانة لوديك |
Binbaşı, benden üst bir rütbeye terfi mi aldınız? | Open Subtitles | حضرة الرائد، هل تمّت ترقيتك مؤخراّ لتصبح أعلى رتبة مني؟ |
Benim, ve Amerika'daki binlerce polis için. | Open Subtitles | أنا وألف شرطي ذو رتبة من جميع أنحاء أمريكا |
Veya benim bir klasım var senin yok. İstediğini seç. | Open Subtitles | أو أنا لدي رتبة وانت لا إختاري ما تشائين |
"Planlama ve Geliştirme Ofisi ile Ofis Yöneticisi Statüsü." | Open Subtitles | . "مع رتبة مدير مكتب |