Hikayendeki kötü adam benim, biliyorum ama ben, kötü biri değilim. | Open Subtitles | أعرف أني أمثل الرجل الشرير في قصتكِ، لكني لست رجلاً سيئاً |
Hikayendeki kötü adam benim, biliyorum ama ben, kötü biri değilim. | Open Subtitles | أعرف أني أمثل الرجل الشرير في قصتكِ، لكني لست رجلاً سيئاً |
Bir zamanlar küçük bir çocuk bana, kötü biri olup olmadığımı sordu. | Open Subtitles | ولد صغير فى مرة سألنى لو كنت رجلاً سيئاً |
Ben çözmek zorundayım ve buna rağmen, o gerçekten kötü bir adam değil. | Open Subtitles | علي أن أحل الأمر بنفسي كما أنه ليس رجلاً سيئاً |
kötü bir adam değil ki. Sadece, hayatı çok zor geçti. | Open Subtitles | إنه ليس رجلاً سيئاً ولكن حياته كانت صعبة جداً |
Joe o kadar da kötü birisi değil. | Open Subtitles | كما تعرفين ، جوي ليس رجلاً سيئاً فعلاً إلى هذه الدرجة |
Bakın. Politika entrikadır. Ama ben kötü biri değilim. | Open Subtitles | إسمعي، السياسة هي السياسة، ولكنّي لستُ رجلاً سيئاً. |
Ama size kötü biri olmadığımı göstermeye çalışıyorum. | Open Subtitles | انا احاول أن اريكِ انني لستُ رجلاً سيئاً |
Kötü bir şey yapmış olman seni kötü biri yapmaz. | Open Subtitles | انت فعلت امرا سيئا لا يجعل منك رجلاً سيئاً |
Umarım Disha daha önce benim kötü biri olduğumu öğrenmez. | Open Subtitles | "أتمني ألا تكتشف "ديشا أني كنت رجلاً سيئاً ذات مرة |
Ne zaman iyi bir adam bulsam, kötü biri oluyorum, ve ne zaman kötü bir adam bulsam, iyi biri oluyorum. | Open Subtitles | عندما أجد رجلاً جيداً , أكون سيئة وعندما أجد رجلاً سيئاً , أنا جيدة |
Orada kötü bir adam da var mıydı? | Open Subtitles | هل كانَ هناك رجلاً سيئاً في الأسفل، أيضاً؟ |
Kamyonu kullanacağını söyleyene kadar, senin kötü bir adam olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أظنك رجلاً سيئاً حتى قلت أنك سوف تقود |
Bir sürü parası olan çok kötü bir adam. | Open Subtitles | رجلاً سيئاً جداً و معه الكثير من النقود |
Anlarsın hayatımı kötü bir adam olarak geçirdim. | Open Subtitles | أترين ، لقد كنتُ رجلاً سيئاً معظم حياتي |
Senin kötü birisi olduğunu düşünmüştük. | Open Subtitles | إعتقدنا أنك رجلاً سيئاً جداً |
Ama kötü bir adamdı. | Open Subtitles | لكنهُ كانَ رجلاً سيئاً |
Kötü biriydi. | Open Subtitles | هو كانَ رجلاً سيئاً |
Öldürdü. Bir türlü yakalayamadığı kötü bir adamı öldürdü. | Open Subtitles | لقد قتله، لقد قتل رجلاً سيئاً عجز عن القبض عليه بشتى الطرق |
Bilirsin, etrafta dolanan hikayeler eskiden sert adammışsın. | Open Subtitles | في القصة التي سمعتها و أنت تعلم كيف أن القصص تنتشر أنك كنت في الماضي رجلاً سيئاً |
Kiracınız çok kötü bir adamla iş yapıyordu. | Open Subtitles | المُستأجر الذي كان عندك تخطى رجلاً سيئاً للغاية |