masum bir adam, hayatının on yılını ben gerçeği göremedim diye kaybetti. | Open Subtitles | لقد أضاع رجل بريء عشر سنوات من حياته لأنّي لم أدرك الحقيقة |
Korkmuş ve masum bir adam kovalanıyor. Bu konuda bir şeyler yapmalısınız. | Open Subtitles | لأن هنالك رجل بريء وخائف تتم مطاردته، عليكم فعل شيء بشأن ذلك |
Ama öyle olmasa bile masum bir adamı eleştiri oklarının hedefi yapıyoruz. | Open Subtitles | و حتى لو لم يفعل، نحن مازلنا نضع رجل بريء في المرمى |
Hayat tecrübesi edinmekle masum bir adamı dövmek, farklı şeyler. | Open Subtitles | هناك فرق كبير بين الحصول على خبرات في الحياة وضرب رجل بريء |
Ama insan veya hayvan geçmememiz gereken bazı sınırlar vardır ve ortağım Masum birini öldürdü. | Open Subtitles | هناك بعض الحدود .. لا ينبغى علينا أن نتعداها و شريكى قتل رجل بريء .. و مع ذلك |
masum bir insanı hapse göndermeye hazırlanıyorlar. Bir şekerleme yapmam lazım. | Open Subtitles | يوجد رجل بريء على وشك دخول السجن ,يجب ان انام |
masum bir adam klonunun işlediği cinayet yüzünden suçlanıyor. | Open Subtitles | رجل بريء تم ضبطه من أجل جريمة قتل ارتكبت بواسطة من استنسخ منه |
Şehre geldiğinden beri, masum bir adam şok edici ve korkunç bir şekilde öldürüldü. | Open Subtitles | منذ أن وصل للمدينة، قتل رجل بريء بطريقة صادمة ومخيفة. |
Eğer bu DNA testini yapamazsak, masum bir adam hapse girecek. | Open Subtitles | إن لم نستطع إيجاد الوسيلة لمضاعفة تلك العينة سيدخل رجل بريء للسجن |
masum bir adamı cinayet suçlamasından kurtarmak... tartışılacak bir şey mi? | Open Subtitles | مساعدة رجل بريء من تهم القتل مثير للجدل كثيراً |
Bize yanlış bir hikâye anlatıp masum bir adamı suçlamak için, transtaymış numarası yaptın. | Open Subtitles | لقد تظاهرتِ بذلك كي تعطينا قصة وهمية وتجريم رجل بريء |
Bu doğruysa, az önce masum bir adamı idam ettik demektir. | Open Subtitles | لو ان هذا حقيقياً, فنحن اعدمنا للتو رجل بريء. |
Masum birini hapse tıkmak gibisi yok. | Open Subtitles | لا شيء أود طرح أكثر من رجل بريء في السجن |
Masum birini ölüm cezasından kurtarmanıza yardım etmemi mi istiyorsunuz? | Open Subtitles | تريدني ان اساعدك لابعاد رجل بريء عن صف الاعدام؟ |
Filmde Zola, mahkemede Fransız hükümetini Masum birini suçlayarak onurunu kaybetmekle itham ediyordu. | Open Subtitles | في الفيلم وقف زولا بالمحكمة وإتهم الحكومة الفرنسية... مخاطراً بشرفه و مستقبله ليدافع عن رجل بريء متهم |
Yanlış adamı yakaladınız yanlış bilgiler edindiniz ve masum bir insanı mezara götürdünüz. | Open Subtitles | أمسكتم الرجل الخطأ لديكم الحقائق الخاطئة وقدتم رجل بريء لقبره |
Belki masum biri hakkında acele bir yargıya varmadan önce bu ipucunu değerlendirmeliyiz. | Open Subtitles | ربّما يجب أن نذهب ونتحقق من ذلك الخيط قبل أن نتسرّع في الحكم على رجل بريء |
Bizim yüzümüzden Masum birinin hapse girebileceği gerçeği seni nasıl mutlu edebiliyor? | Open Subtitles | كيف تحتفلون حقيقة أن رجل بريء قد يذهب إلى السجن بالنسبة لنا؟ |
Bir masumu cezalandırmaktansa 10 suçluyu serbest bırakmak daha iyidir. | Open Subtitles | إطلاق سراح 10 رجال مذنبين أفضل بكثير من معاقبة رجل بريء |
Söylesene, nasıl oluyor da sıradan bir insana, masum birine bakıp sonra da onu öldürebiliyorsun? | Open Subtitles | إذاً أخبرني.. كيف تنظر إلى الشخص العادي رجل بريء و لديه أطفال وبعدها ترديه قتيلاً؟ |
Fakat bu davanın masum bir insan ile ilgili olduğunu unutmayalım. | Open Subtitles | ولكن دعونا لا نغفل أن هذه القضية متمحورة عن رجل بريء |
Hiç bir Tanrı kutsanmışlığı ispat için masum bir adamın öldürülmesini istemez. | Open Subtitles | لا إله يجب أن يطلب منك أبدا قتل رجل بريء لتثبت طهارتك. |
Ya ben suçsuz bir adamı yok yere suçlu konuma soktum ya da sizin suçlu bir adamı yargılayacak cesaretiniz yok. | Open Subtitles | إما اني سعيت خلف رجل بريء وإما انكِ لم تملكين الشجاعة للنيل من رجل مُذنِب |
Hayır, ben masum bir adamım, haksız yere suçlanıyorum! | Open Subtitles | كلا أنا رجل بريء أتهم ظلماً |