Ayrıca sahibinin iyi biri olduğunu ve muhtemelen buna zorlandığını da. | Open Subtitles | وأشارت أيضا إلى المدير هو رجل جيد وربما اضطرت إلى هذا. |
Biliyor musun, kardeşin iyi biri, ama bazen çok zorlayıcı oluyor. | Open Subtitles | اتعلم اخوكى رجل جيد ولكنه احمق.. اتعلمين؟ |
O iyi bir adam, Daniel. Sadece çok fazla baskı altında. | Open Subtitles | أنه رجل جيد , دانيال ولكنه يقع تحت الكثير من الضغط |
İyi bir adam nerede olursa olsun, iyi bir adamdır. | Open Subtitles | الرجل الجيد يبقى دائماً رجل جيد لا يهم أين يكون |
Ortada sadece birini iyi adam yapmaya yetecek kadar meziyet var. | Open Subtitles | هناك مايكفي من الاستحقاق بينهما لجعل احدهما فقط رجل جيد |
Daha önce tanıştığım herkesten sinirlisin... ama iyi bir adamsın. | Open Subtitles | انت مختلف عن اي شخص قابلتة ولكنك رجل جيد لا تعلمين ابدا |
Bay Duncan iyi birisi olmalı çocukların buraya gelip oyuncaklarla oynamalarına izin veriyor. | Open Subtitles | من المؤكد بان سيد، دنكن رجل جيد حيث يدع الاطفال ياتون الى هنا ويلعبون بالعابه |
İyi biri. Ama arada kuralları unutuyor. | Open Subtitles | إنه رجل جيد ولكنه نسى اتباع القواعد فحسب |
- Bir sürü dostu olan iyi biri. | Open Subtitles | رجل جيد ،ولدي أصدقاء كثر هكذا تسير الأمور |
- "Onun iyi biri olduğunu düşündüğünü biliyorum." - "İyi olduğunu biliyorum." | Open Subtitles | كنت أعرف أنك تظن . أنه رجل جيد . كنت أعلم أنه رجل جيد |
O asil ve iyi biri. Sizin için bir çuval taştan daha değerli olmalı. | Open Subtitles | . هو نبيل و رجل جيد . يجب أن يساوي إليك أكثر من كيس صخور |
Maia, şimdi sence iyi biri miyim, yoksa kötü biri miyim? | Open Subtitles | اذا مايا هل تظنين الان هل انا رجل جيد او رجل شرير |
Bu yüzden, Julian'ın onca şeye rağmen yine de iyi biri olma ihtimali var gibi. | Open Subtitles | فأذا يبدوا أن جوليان رجل جيد بعض كل ماحدث |
Belki de bu onun, iyi bir adam olduğu anlamına gelir. | Open Subtitles | ومن المحتمل أن هذا يعني انه كان رجل جيد,بعد كل شيء |
İyi bir adam aldık, delik deşik olmamak için sana dikkat etmesi gerekiyor. | Open Subtitles | حصلنا على رجل جيد وعليه ان يراقبك كي لا ينال طلقة منك |
Kocan iyi bir adam olacak ve senden yaşça fazla büyük olmayacak. | Open Subtitles | زوج المستقبل رجل جيد لكنه أكبر منك قليلاً |
İyi adam. Senin TV seyretmemen gerekiyor. Biliyorum. | Open Subtitles | رجل جيد وانت ليس المفروض ان تشاهد التلفاز |
BeIki de sen o iyi adam değiI, iyi gibi görünen kötü adamdın | Open Subtitles | ربما كنت رجل جيد يتظاهر كونه رجل سيء أو ربما تكون رجل سيء يتظاهر كونه رجل جيد |
Sen iyi bir adamsın. Sonra görüşürüz. | Open Subtitles | حسنا ، أنت رجل جيد أنت رجل جيد ، سأراك لاحقا |
İyi birisi olduğunu, onu çok iyi tanımadığımı, bazen insanların kısa süreli de olsa birbirleri için çok önemli olduğunu. | Open Subtitles | أنه رجل جيد وأنا لم أعرف جيداً وأحيانا فد يعني شخص الكثير للآخر خلال فترة قصيرة |
Meme ucuma kasten dokunmuş olsa bile, ...bir sorun yoktu çünkü o iyi biriydi. | Open Subtitles | حتى لو كان يقصد لمس حلمتي لا بأس لأنه رجل جيد |
İtiraf etmesi zor ama iyi adamdır. | Open Subtitles | انه رجل جيد جدا ، وانا اخر من يعترف بهذا |
"Koca Baba çok iyi bir insan | Open Subtitles | الأب الكبير رجل جيد و مرح الأب الكبير رجل جيد و مرح |
Dr. Ogden çok iyi biridir. | Open Subtitles | إن الطبيب أودجن رجل جيد جداً أعرف بانه كان هناك عدة مشاكل في تاريخه و لكن هذا |
Fakat iyi bir çocuk olur,iyi çalışır Ve burnunu temiz tutarsan, | Open Subtitles | لكن إن كنت رجل جيد تعمل بجدّ، وتبقي أنفك نظيفا |
Şuna da bakın. Aferin sana. | Open Subtitles | وأنظر إلى هذا رجل جيد |