İki yaşında acımasız ve fakir yetimhaneden alınıp acımasız bir asker ve karısına verilir aşırı bir disiplinle karşı karşıya kalır ve öyle de büyütülür. | Open Subtitles | مُتَبناة من عمر الثانية وملجأ أيتام فقير من قبل رجل عسكري وزوجتي أُخضعت إلى تربية إنضباط شاق |
Tanrım, ama ama seni uyarmalıyım, babam eski bir asker ve otoriteyle ilgili sorunum olduğunu söyler. | Open Subtitles | لكن يجب ان احذرك ان ابي كان رجل عسكري سابق وهو يقول, بأنه كان يخوض متاعب جادة مع السلطات |
Eski bir asker olarak bilirsiniz ki içinde gizli amaçları olan bir grup olan bir grubu yönetmek zordur. | Open Subtitles | بصفتك رجل عسكري لابد أن تفهم صعوبات قيادة فريق فضلاً عن كون لديك ترتيبات سرية داخل ذلك الفريق |
Yapma, Lippincott! Sen bir askersin! | Open Subtitles | "لا تفعل هذا"ليبنكوت انت رجل عسكري |
Sen eski bir askersin. | Open Subtitles | أنت رجل عسكري سابق |
- Ben eski bir askerim. | Open Subtitles | أنا رجل عسكري سابق. |
Şimdi öğle yemeğinden dönüşte, yüzü yanmış ve yeni bir yarası olan askeri bir görünüşü olan bir adamla gelmiş, her ikisi de Afganistan'daki sefere ve mecburi terhise işaret ediyor. | Open Subtitles | يظهر الآن بعد وقت الغداء بصحبة رجل عسكري بشرته مسمرة ومصاب هذان يوحيان إلى حملة في (أفغانستان) ورحيل إجباري منها |
Çavuş Greene eski bir asker adamı diğerini selamlıyor ve hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyor. | Open Subtitles | من رجل عسكري سابق إلى آخر، أحيك وأشكرك على خدمتك. |
Bu adam Tanrının ordusunun bir parçası. Eski bir asker. | Open Subtitles | هذا الرجل جزء من جيش الله رجل عسكري سابق |
Çavuş Greene eski bir asker adamı diğerini selamlıyor ve hizmetlerinden dolayı teşekkür ediyor. | Open Subtitles | من رجل عسكري سابق إلى آخر، أحيك وأشكرك على خدمتك. |
bir asker eşi olamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أكون زوجة رجل عسكري |
Bu yenilik ve şovenizm rüzgârını bırakalım da eski bir asker neden sanayinin bir jet anlaşmasından yapacağı kârı düşünüyor, ona bakalım. | Open Subtitles | لماذا يهتم رجل عسكري... ...بالعائد الاقتصادي على الصناعة الدنماركية... |
Dediğim gibi, eski bir asker emir-komutadan anlar. | Open Subtitles | لذا، كما أخبرتك لاحقاً، بصفتك ...رجل عسكري سابق ،يتفهم معنى التسلسل القيادي |
Ama onlarla bir asker konuşup anlaşmaya çalışırsa... | Open Subtitles | ربما إن تحدث معهم أي رجل عسكري ويتفاهم معهم... |
Yapma, Lippincott. Sen bir askersin. | Open Subtitles | "لا تفعل هذا"ليبنكوت انت رجل عسكري |
Sen bir askersin. Bizim neye karşı olduğumuzu bilirsin. | Open Subtitles | (تاد)، إنك رجل عسكري |
Ben bir askerim sayın başkan. | Open Subtitles | انا رجل عسكري سيدي الرئيس |
Şimdi öğle yemeğinden dönüşte, yüzü yanmış ve yeni bir yarası olan askeri bir görünüşü olan bir adamla gelmiş, her ikisi de Afganistan'daki sefere ve mecburi terhise işaret ediyor. | Open Subtitles | يظهر الآن بعد وقت الغداء بصحبة رجل عسكري بشرته مسمرة ومصاب هذان يوحيان إلى حملة في (أفغانستان) ورحيل إجباري منها |