İyi bir Yahudi genç bulayım. Siz beni öldürüyorsunuz. | Open Subtitles | يجب أن أجد لنفسي رجل يهودي لطيف لأنكم أيها الرجال تقتلوني |
bir Yahudi'nin yazmadığı tek yılbaşı şarkısı galiba. | Open Subtitles | لابد أنها أغنية الكريسماس الوحيدة التي لم تكتب بواسطة رجل يهودي |
bir Yahudi'nin yazmadığı tek yılbaşı şarkısı galiba. | Open Subtitles | لابد أنها أغنية الكريسماس الوحيدة التي لم تكتب بواسطة رجل يهودي |
Chris. birkaç dakika içinde başarılı ve akıllı bir Yahudi olacaksın. | Open Subtitles | كريس ... في بضع دقائق سوف تكون رجل يهودي ناجح |
Yahudi bir stand-up'çı. Alışılmadık bir şey olurdu. | Open Subtitles | رجل يهودي يقدم العروض المضحكة سيكون ذلك شيئا جديدا |
Bir uçağa binmiştim ve uçakta Hasidik Yahudi bir adam vardı, koltuğunun altına kocaman bir çanta koymaya çalışıyordu. | Open Subtitles | كنتُ على متن طائرة و كان هناك رجل يهودي متشدد يُحاول أن يضع حقيبة ضخمة تحت المقعد |
Yani Globe'un yeni editörü, beyzboldan nefret eden bekar bir Yahudi. - Evet. | Open Subtitles | إذاً، المحرر الجديد في "غلوب" هو رجل يهودي غير متزوج ويكره البيسبول؟ |
O bir Yahudi değil. | Open Subtitles | إنه ليس رجل يهودي. |
Sence cinsel olarak kararsız, seçici dilsiz alkol sorunları olan Hintli bir astrofizikçi annesiyle birlikte yaşayan 45 kilo bir Yahudi'den daha mı iyi? | Open Subtitles | هل تعتقدين أن هندياً عالم فيزيائي فضائي مشكوك بميوله به مرض "الصمت الإنتقائي" و مشاكل مع الكحول أفضل من رجل يهودي وزنه 100 باوند يعيش مع أمه ؟ |
Günde dört saat. Bir de tenis arkadaşım vardı Arnold isimli bir Yahudi. | Open Subtitles | أربع ساعات باليوم, كان لديّ شريك، رجل يهودي إسمه (أرنولد). |
O Yahudi bir beyefendi. | Open Subtitles | إنه رجل يهودي. |