Gururumu, itibarımı, erkekliğimi bana geri verecek bir şeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | إحتجتُ شيءاً لإعادة فخرِي، كرامتي، رجولتي. |
Sanırım az önce erkekliğimi kaybettim. Ve aynı zamanda karnım acıktı. | Open Subtitles | أعتقد أنني فقدت رجولتي و شعرت بالجوع في نفس الوقت |
Gidip sperm bağışlamama dair bir fikir atıldı ortaya, böylece erkekliğimi değerlendirebileceklerdi. | Open Subtitles | لم تكن لدي فكرة لأن اذهب اتبرع بالمَني، لذا يمكنهم كما تعلم، الحمقى رجولتي |
Yıkamam! O bulaşıklar benim Erkekliğim! erkekliğimi o lavabonun içerisinde ketçap ve makarnayla kalıplaşmış hâlde bırakmak istiyorsam... | Open Subtitles | لا ، تلك الأطباق هي رجولتي وإذا أردت أن تبقى رجولتي في المغسلة ملطخة بالكاتشب والمعكرونة |
Erkekliğim sorgulandı galiba. | Open Subtitles | حسناً، أظن أن رجولتي قد تم المجادلة عليها للتو. |
Bu ihtiyacım tam olan şey: erkekliğime yeniden yatırım yapmak. | Open Subtitles | يمكن أن يكون مجرد ما أحتاج إعادة إحياء رجولتي |
Bak, kızgın olduğunu biliyorum, ama bütün bunları yapmamın tek sebebi bana erkekliğimden şüphe ettirmiş olman. | Open Subtitles | انظري اعلم انك غاضبه ولكن السبب وراء قيامي بكل هذا لانك تشعريني بنقص رجولتي |
erkekliğimle ilgili çok kötü şeyler söylerdi tebeşir çantasını üstüme fırlatırdı. | Open Subtitles | كان يقول أمورا رهيبة عن رجولتي كان يرمي كيس الطباشير علي |
erkekliğimi canım ne zaman isterse o zaman yıkarım! | Open Subtitles | سأقوم بغسل رجولتي عندما أكون بخير ومستعد |
Çabalamayı bırakırsam öz saygımı kaybetmiş ve erkekliğimi bitirmiş olurum ki bu gerçekleşmeyecek. | Open Subtitles | ولإنهاء هذه المسألة لابد من تجاهل احترام الذات والتخلي عن رجولتي وهذا مالن يحصل |
23 yaşımdayken babam, erkekliğimi ve servetini hak etmem için benden aynı şeyi istemişti. | Open Subtitles | عندما كنت في الثالثه و العشرين طلب مني والدي فعل نفس الشيء لأستحق رجولتي و ثروته |
Jigololar benim erkekliğimi çaldılar. | Open Subtitles | هؤلاء المومسين قضوا على رجولتي. |
Ödülmüş. erkekliğimi kanıtlamak için buna ihtiyacım yok. C'est un honneur pour moi d'être nominé. | Open Subtitles | انا لدي جوائز , انا لا احتاج ذلك لأثبت رجولتي .... |
Ama ilerledikçe, Sen de benim erkekliğimi benimsemeği öğrenecek ve bu ilişkide - teşekkürler - erkeğin kim olduğu gerçeğini kabulleneceksin. | Open Subtitles | ولكن من الآن فصاعداً، يجبُ أن تتعلّمي أن تتقبلّي رجولتي وعلى أنّي الرّجلُ - "شكراً لكِ" - في هذه العلاقة. |
yanımdan kaçmaya çalıştığında, Erkekliğim zedeleniyor. | Open Subtitles | للهرب من رفقتي، أنها تكسر قليلاً من رجولتي |
Büyük Ruh sağ olsun, Erkekliğim zarar görmedi. | Open Subtitles | بفضل الروح العظيمة، ظلّت رجولتي بأمان |
Benim Erkekliğim zedelenmedi. | Open Subtitles | رجولتي لم تتدمر |
- Birisi erkekliğime dil uzatınca öyle oluyorum. | Open Subtitles | أميل إلى التصرف بتلك الطريقة عندما تُهان رجولتي |
Ama orada dururken... rüzgar eserken ve erkekliğime güneş vururken... önümde bir gölge gördüm. | Open Subtitles | ...لكن حين وقفت هناك لفحت الرياح و أشعة الشمس رجولتي ...رأيت ظلالا أمامي |
Ben erkekliğimden eminim, çok teşekkürler. | Open Subtitles | أنا واثق جدا في رجولتي شكرا جزيلا |
Ama ben erkekliğimle gayet rahatım. Burada da bunu ispatlayabilirim. | Open Subtitles | لكنِّي مرتاح كفاية مع رجولتي لوضعها هناك |