ويكيبيديا

    "رحلتهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yolculukları
        
    • yolculuk
        
    • yolculuklarına
        
    • Yolculuklarının
        
    • yolculuklarını
        
    • yolculuğu
        
    • yolculuğun
        
    • yolculuklarında
        
    • yolculuklarından
        
    Onların bitmeyen yolculukları onları galaksinin en uzak köşesindeki... küçük, mavi bir gezegene getirdi. Open Subtitles رحلتهم اللانهائية جلبتهم إلى عالم أزرق صغير في المجرة البعيدة
    Onların bitmeyen yolculukları onları galaksinin en uzak köşesindeki... küçük, mavi bir gezegene getirdi. Open Subtitles رحلتهم اللانهائية جلبتهم إلى عالم أزرق صغير في المجرة البعيدة
    Bu muhteşem yolculuk boyunca hayata başlamak için buradan daha iyi bir yer yoktur. Open Subtitles ليس هناك مكان آخر في رحلتهم الملاحمية يمكن أن يحصل الثيتل الصغير فيه على بداية جيّدة في الحياة
    Gün içerisinde veya opera olmadığında insanlar buraya gelebiliyor ve manzaranın keyfini çıkarabiliyor ve parktan binaya doğru yolculuklarına devam edebiliyorlar. TED خلال اليوم أو عندما لا يكون هناك أوبرا، يأتي الناس إلى هنا ويستمتعون بالمناظر، ويكملون رحلتهم في الحديقة داخل المبنى.
    Onlara uygun bir müdahalede bulunabilmek için Yolculuklarının her adımında mültecileri takip edecek dört aşamalı bir psikososyal çalışma planı oluşturduk. TED لتزويدهم بإسعافات ملائمة، نتبع نهجًا من أربع خطوات، خطة حرب نفسية اجتماعية تواكب اللاجئين خلال كل خطوة من رحلتهم.
    Genç Dr. Granado'nun 30. doğum gününü tam zamanında kutlayabilmek için yolculuklarını beş ay gibi rekor bir zamanda tamamlamayı ümit ediyorlar. Open Subtitles يتمنّون إكمال رحلتهم في مدّة قياسية خمسة أشهر، في الوقت المناسب للاحتفال بعيد الميلاد الثلاثون للدّكتور الشاب جرانادوس
    Onların yolculuğu yeni başlıyor ama bu adanınki sona yaklaşıyor. Open Subtitles رحلتهم فقط تبدأ لكن رحلة هذه الجزيرة تقترب من نهايتها
    Bu, inanılmaz bir yolculuğun sonuna gelen canlılar için çok uygun bir zaman. Open Subtitles وأتى ذلك في الوقت المناسب لأولئك الذين على وشك نهاية رحلتهم المدهشة
    Çürümüş bitki ile beslenmesi, onun atalarının bu uzak sahillere olan uzun yolculuklarında hayatta kalmasını sağladı Open Subtitles غذاؤها من النباتات الفاسدة ربما أبقي أجدادها علي قيد الحياة طوال رحلتهم الطويلة إلي هذه الشواطئ البعيدة
    Uzun yolculuklarından sonra dinlenip, rahatlamaları gerekli. Open Subtitles بعد رحلتهم الطويلة، يحتاجون لنيل قسطٍ من الراحة.
    Buzlar eridikçe, açık denizdeki beslenme alanlarına yolculukları kısalır. Open Subtitles بينما يذوب الثلج، فإن رحلتهم لأماكن طعامهم في البحر المفتوح تصبح أقصر كلّ يوم
    En az yolculukları kadar büyülü bir sonu hak ediyorlar! Open Subtitles يستحقون نهايه سحريه مثلما كانت رحلتهم سحريه
    Hac yolculukları bitiminde, ...onlara, kederden ve ölümden arınmış bir diyar gösterecek. Open Subtitles يعتقدون أنه في نهاية رحلتهم... سوف يرشدهم إلى أرضٍ بلا عذاب أو موت
    Batı bölgesine olan iki haftalık yolculuk başladı Open Subtitles بدؤوا رحلتهم ذات الأسبوعين في المناطق الغربية
    Bu yolculuk onları okyanus boyunca 1,600 km güneye ve yaklaşan buzdan uzağa götürecek. Open Subtitles ستأخذهم رحلتهم 1600 كيلومتر صوب الجنوب إلى المحيط المفتوح وبعيداً عن متناول الجليد القادم
    Ambulansla, 6 saat süren bir yolculuk yaptılar. Open Subtitles قطعوا رحلتهم السادسة في سيارة الإسعاف
    Ve bir gün iç denizde kendi yolculuklarına çıkacaklar. Open Subtitles وفي يوم ما يبدءون رحلتهم على عاتقهم خلال البحر الداخلي
    Ama sürüler, o destansı yolculuklarına devam etmeden önce sadece birkaç ay kalırlar. Open Subtitles ،لكن تظلّ القطعان لبضعة أشهر فقط قبل الاستمرار في رحلتهم الملاحميّة
    Yolculuklarının altında yatan bir şey olduğunu biliyordu ama devam etmek için elinde sadece bir dürbün bir başka yangının daha olduğu bilgisi ve bir kağıtta yazılı iki kelime vardı. Open Subtitles ,كان يعلم أن هناك شئ فى رحلتهم ,كان كل ما يفكر به هو عدسة التجسس . معرفة أنه هناك حريق أخر فظيع بسبب ورقتان
    Yolculuklarının en tehlikeli kısmına doğru gidiyorlar. Open Subtitles إنهم يدخلون أكثر المراحل خطراً في رحلتهم
    Kemikleri toplarlar böylece ölüler sonraki dünyaya yolculuklarını yapabilsinler. Open Subtitles يقومون بجمع العظام بحيث يستطيع الموتى إنجاز رحلتهم إلى العالم الأخر؟
    Bu onları dönüştürdü. Şimdi göreceğiniz onların yolculuğu, dışarıya çıkıp sonra da dünyayı değiştirebilecekleri inancına mahkum oluşlarıdır. TED لقد تحولوا. ما سترونه هو رحلتهم, وثم اقتناعهم التام بأنهم سيخرجوا و يغيروا العالم.
    Neyse ki kamptaki avcılar tam zamanında geliyor ve ekibi yolculuğun son aşaması için kurtarıyor. Open Subtitles لحسن الحظ، جاء الصيادون من المخيم في اللحظة المناسبة لإنقاذ الطاقم من انقضاء أجل رحلتهم
    Akbabalar Kuzey Amerika'ya uzanan yolculuklarında onlara güç verecek bir yemeğin tadını çıkarıyor. Open Subtitles انها وجبة مستحسنة كثيرا عند النسور, واحدة من شأنها أن تساعد في تزويد رحلتهم بالوقود الى أمريكا الشمالية.
    Uzun yolculuklarından sonra dinlenip, rahatlamaya ihtiyaçları var. Open Subtitles بعد رحلتهم الطويلة، يحتاجون لنيل قسطٍ من الراحة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد