rüşvet vererek beni boks yapmaya ikna edeceğinizi sanıyorsanız aldanıyorsunuz. | Open Subtitles | لو انك تعتقد انه يمكنك رشوتي للملاكمة يا واردن فأنت مخطئ |
Günün birinde birisinin ufak bir servetle rüşvet teklif edeceğini bile hayal ettim. | Open Subtitles | تخيلت حتى الذي يوما ما شخص ما قد يحاول رشوتي مع ثروة لابأس بها. |
Bilmiyor olsaydım, Bana rüşvet teklif ettiğinizi düşünecektim. | Open Subtitles | لولا أني أعرفك جيداً لظننت بأنك تحاول رشوتي |
Bu, sizi şaşırtabilir, ...ama beni yemekle satın alamazsınız. | Open Subtitles | قد يفاجئك هذا لكنك لاتستطيع رشوتي بالطعام |
Beni deniz yosunu kuşağıyla satın alamazsın Max. | Open Subtitles | لن تستطيع رشوتي يا ماكس برداء العشب البحرى |
Ama bugün canım hiç kimseyi tutuklamak istemiyor o yüzden, rüşvetimi hemen alırsam, sen sağ ben selamet. | Open Subtitles | أنا لا أحب توقيف أحد اليوم لذلك سآخذ رشوتي و أنطلق في طريقي |
Bana rüşvet vermediğini biliyorum. Sadece hasarları karşılıyor. | Open Subtitles | يحاول رشوتي ،إنه فقط يحاول تعويض الخسائر ،أنت محق ،ليس لدي |
Şöyle söyleyeyim, bu arabanın görünüşüne bakarsak bana rüşvet vermeye gücünüz yetmez. | Open Subtitles | سأقول لكم شيئاً, بناءً على نوع سيارتكم أنتم لا تستطيعون تحمل قيمة رشوتي |
Benim de babamla birlikte mutlu göründüğüm fotoğraflar var ama aslında Chunky Monkey dondurmasını rüşvet olarak kullanırdı. | Open Subtitles | هنالك العديد من الصور التي تظهرني مبتسمة مع أبي ولكن ذلك بسبب رشوتي وحسب بأوعية من الآيس كريم |
12 yaşında değilim. rüşvet veremezsin artık. | Open Subtitles | لم اعد بعمر الثانية عشر, لا يمكنك رشوتي بعد الان |
Jüriye rüşvet verme saçmalığını söylemeseydim asla ne olacağını anlayamazdı. | Open Subtitles | ما كنتما أبدًا لتكتشفا أيّ شيء بعدما أخبرته بهراء رشوتي لهيئة المحلّفين |
Offshore hesabındaki 25 milyonu bana rüşvet olarak vermeye çalıştığını hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تتذكر الـ25 مليون دولار التي بحسابٍ خارجي التي حاولت رشوتي بها؟ |
- Başkanlığa adaylığımı koymamam için bana rüşvet vermeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | انهم يحاولون رشوتي لكي لا اترشح للرئاسة. ماذا؟ |
Bana rüşvet olarak Arby's kuponu mu veriyorsun? | Open Subtitles | هـل، تـحاول رشوتي 'بـ قسمية متجر 'آربي |
Yemek yapmasını bilmediğin için bana rüşvet vermeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنت تحاول رشوتي لأنك لا تستطيع الطهي |
beni yanlız bırak ,biliyorsun , bana rüşvet vermeye çalışma. | Open Subtitles | quot; لذا ,إتركني بحالي , لا تحاول رشوتي. |
Beni gönderecek bir yer bulamıyorsan, kabul ama satın almaya da çalışma. | Open Subtitles | لابأس ان لم يكن هناك منصب مناسب لي ولكن لاتحاولي رشوتي |
Geçen sene parasıyla beni satın almaya kalkmıştı. Tam da Başlıklı beni hücreye tıkmadan önce. | Open Subtitles | حاول رشوتي العام الماضي قبلما يزجّ بي المُقلنس في السجن. |
Beni sigorta şirketinin yolladığı bedava çikolatalarla satın mı alacaksın? | Open Subtitles | تعتقدين أن بإمكانك رشوتي بالشيكولاته المجانية من شركة التأمين |
Beni satın alırsan iyi davranacağımı mı sandın? | Open Subtitles | أتظنين أنك تستطيعين رشوتي حتى أذعن لك؟ |
satın alındığımı söyledin ve bu aşağılamadır. | Open Subtitles | بأقتراح أنه تمت رشوتي هذا يعتبر إهانة |
Doğru ya, çünkü öyle olsa dizlerinin üstüne çöküp onlara rüşvetimi almadığını söylemem için bana yalvarırdın. | Open Subtitles | صحيح لأنك لو كنت لكنت على ركبتيّك تتوسل مني لأقول لهم بأنك لم تأخذ رشوتي |