| Ama arabanın kapısında kurşun deliği yok. | Open Subtitles | لكن ما كان هناك فتحةَ رصاصةِ في بابِ السيارةَ. |
| Altı ay önce Henderson'daki bir içki dükkanındaki soygunda aynı silahtan atılmış bir kurşun bulunmuş. | Open Subtitles | A طلقة رصاصةِ مِنْ نفس البندقيةِ الذي إستعيدَ مِنْ a سرقة محل بيع المشروبات الكحوليةِ في هيندرسن قبل ستّة شهور. |
| Hayır. Bu, ilave kurşun deliklerinin önüne geçmek için. | Open Subtitles | لا، الذي أَنْ يَمْنعَ فتحات رصاصةِ additionaI. |
| Çok sayıda kurşun yarası vardı. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَهُ عِدّة جروح رصاصةِ. |
| Sence de bu bir mermi deliği değil mi? | Open Subtitles | الذي يَبْدو مثل a فتحة رصاصةِ إليك؟ نعم. |
| Orta kalibre mermi deliği. | Open Subtitles | فتحة رصاصةِ المقدرةِ المتوسّطةِ |
| Sanırım bir kurşun deliğimiz var, Jim. | Open Subtitles | حَصلتُ على ما أَبْدو مثل a فتحة رصاصةِ هنا، جيِم. |
| Vücudunda yedi adetten fazla kurşun deliği vardı, üç silah tarafından vurulmuş ki hiçbiri kendi elinde bulunmadı. | Open Subtitles | جسمه ما حَملَ أي أقل مِنْ جروحِ رصاصةِ ثمانية... مِنْ ثلاثة أسلحةِ مختلفةِ، لا شيئ مِنْ الذي كَانَ الواحد وَجدَ في يَدِّه. |
| Üzerinde kurşun deliği vardı. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَهُ a فتحة رصاصةِ فيه. |
| Duvarın tam şurasına bir mermi girmiş. | Open Subtitles | A ضربة رصاصةِ على حقّ حائطِ هناك. |