Bedava sağlık hizmeti, okulları olan. Ülkede herkese okul kampanyarı başlatıldı. | Open Subtitles | مع رعاية صحية مجانية ومدارس مجانية، وحملة محو الأمية في البلاد،.. |
En yakın sağlık hizmeti millerce uzaktaydı. | TED | إن أقرب رعاية صحية كانت بعيدة بأميال على نحو مميت. |
Program ayrıca tüm insanlık için ucuz sağlık hizmeti çözümleri yaratmak için Kuzey'den ve Güney'den yenilikçileri bir araya getirmeye çalışıyor. | TED | وهي تحاول أيضا للجمع بين المبتكرين من الشمال والجنوب للمشاركة بخلق حلول رعاية صحية بأسعار معقولة للبشرية جمعاء. |
Fakat ben ücretsiz, kaliteli eğitim, uygun fiyatlı, yüksek kaliteli sağlık hizmetleri, gıda güvenliği aracılığıyla iş gücü gelişimine yatırım yapan bir ülkenin ulusal kalkınma programını hızlandıracağını savundum. | TED | لكن قمت بحملة أن الأمة التي تستثمر في تنمية الرأسمال البشري عن طريق التعليم النوعي المجاني، وخدمات رعاية صحية بأسعار معقولة وعالية الجودة والأمن الغذائي سيسّرع برنامجها التنموي الوطني. |
Buna bir de zayıf sağlık hizmeti eklenince aşırı fakir çocukların onda biri beş yaşına gelmeden ölüyor. | TED | عندما يجتمع هذا وعدم وجود رعاية صحية فانهم يموتون قبل الوصول لسن خمس سنوات. |
Biri, yoğun olarak intihar durumundaysa, dördüncü derece acil sağlık hizmeti alacak durumdadır. | TED | عندما يكون شخص ما في قمة الرغبة بالانتحار، فهم في المرحلة الرابعة التي تحتاج إلى رعاية صحية طارئة. |
Hatırlatmak isterim ki, gezegenimizde 1 milyar insan hiçbir altyapı olmadan yaşıyor; yol yok, elektrik yok ve tabii, sağlık hizmeti de yok. | TED | ولتذكيركم: يوجد مليار شخص على هذا الكوكب يعيشون بدون بُنى تحتية لا طرقات، لا كهرباء، وبالتالي، لا رعاية صحية. |
Küba'nın her bir vatandaşı için sağlık hizmeti ve ücretsiz üniversite eğitimi var. | TED | تقدم كوبا رعاية صحية مجانية لكل فرد من مواطنيها، وتقدم تعليماً جامعيًا مجانيًا لكل فرد من مواطنيها. |
Şimdi iyi bir yönetişim sonucu olarak -- Asya'da gezin, daha iyi sağlık hizmeti, daha iyi bir eğitim, daha iyi bir altyapı, daha iyi kamu politikaları göreceksiniz. | TED | الان كنتيجة للحكم الرشيد سافر عبر آسيا سترى رعاية صحية أفضل تعليم أفضل بنية تحتية أفضل سياسات عامة أفضل |
400 bin hamile kadın danışmanlık hizmetlerinden faydalandı, ilk kez örgütlü bir sağlık hizmeti dâhilinde doğum yapacak. | TED | 400 ألف إمرأة حامل حضرن للإستشارة وسينجبن لأول مرة بوجود نظام رعاية صحية منظم. |
Tabii bir de; bütün bunları ülkenin, 5 ila 10 yıl sonra yabancı bağışçıların desteği olmadan, sağlık hizmetleri sistemini sürdürülebilir hale getirip getiremeyeceği sorusu var. | TED | واثنان، هل سينجح بالسعر الذي سيمكّن البلاد من إستدامة نظام رعاية صحية بدون المساعدات الأجنبية بعد خمس الى 10 سنوات؟ |
Çocuk bakımı ve sağlık hizmetleri açısından üstüne yok. | Open Subtitles | ويتحدث عن القيم العائلية أعني رعاية طفولة رعاية صحية |
Bu yüzden benim gibi tipler kaliteli tıbbı bakım alamıyor. | Open Subtitles | هذا يجعل الأمر صعباً على أمثالي أن ينالوا "رعاية صحية جيدة". |
Öyle görünmüyor olabilir ama burası kapsamlı bir sağlık bakımı merkezi. | Open Subtitles | قد لا يبدو هذا عليه لكن هذه حقا وحدة رعاية صحية شاملة |
Kimse iflas etmek ve hayati tehlike oluşturan bir hastalık kapmak arasında bir seçim yapmasın diye herkes kapsamlı sağlık hizmetinden faydalanacak mı? | Open Subtitles | ماذا هل سيتمكن الجميع من الحصول على رعاية صحية شاملة فلن يضطر أحد للإختيار بين الإفلاس أو العلاج من مرض عضال ؟ |
Doğrusu bu göçmenlerin zor bir yaşamı var, sağlık sigortaları yok ve düşündüm ki bir sorun çıkmadan önce ölür gider. | Open Subtitles | -هؤلاء المهاجرون حياتهم صعبة ، لا رعاية صحية وسيموت قبل أن يغدو شيئاً |
Bir diktatör bana iyi bir sağlık imkânı sunamayabilir ama onu sevmemi sağlayacak ve muhalefetten nefret etmemi sağlayacak. | TED | ربما لا يتمكن الديكتاتور من توفير رعاية صحية جيدة لي، ولكن يمكنه أن يجعلني أحبه، وأكره خصمه. |
Daha iyi, daha hızlı ve daha ucuz sağlık sistemi için bu da üçüncü nokta. | TED | إذًا هذه هي الوسيلة الثالثة المهمة للحصول على رعاية صحية أفضل وأسرع وأرخص. |
II. Dünya Savaşı'ndan sonra birçok ülke, tedaviye ihtiyacı olan herkesin tedavi olabilmesi için evrensel sağlık hizmet sistemleri kurdu. | TED | وبعد الحرب العالمية الثانية، أقامت العديد من الدول أنظمة رعاية صحية شاملة حتى يستطيع الجميع ممن يحتاجون العلاج الحصول عليها. |
küresel bir sorun çünkü güvenli ve karşılanabilir sağlık sistemine sahip olamamanın sıradan insanların hayatını nasıl mahvedebildiğini bizzat gördüm. | TED | تزعجني كثيرًا، لأنني رأيت بأم عيني كيف أن تعذّر الحصول على رعاية صحية آمنة وبأسعار معقولة يمكنُ أن تدمر حياة الأشخاص العاديين. |
Gıdaya sınırlı erişim, suya sınırlı erişim, sağlık hizmetine sınırlı erişim. | TED | محدودية الحصول على الأكل، محدودية الحصول على الماء، محدودية الحصول على رعاية صحية. |
Tek Yapmamız gereken gururu kenara bırakmak -- şu düşünceyi bir dakikalığına kenara bırakmalıyız: adımızın önünde bir sürü sözcük olduğu için, ya da uzman veya büyük bir sağlık sisteminin baş tabibi olduğumuz için, hastalarımızın ihtiyaçlarını karşılamak için bilinmesi gereken her şeyi biliriz. | TED | ما علينا القيام به هو التنازل عن كبريائنا، ووضع أفكارنا جانبًا لدقيقة لأنه لدينا الكثير من المهمات وراء سمعتنا، ولأننا خبراء ولأننا كبار المسؤوليين الطبيين في أنظمة رعاية صحية أكبر ونحنُ نعلمُ كل ما علينا معرفته حول كيفية تلبية احتياجات المرضى. |
İleriye-etkili sağlık teknolojileri bulmalıyız. | TED | علينا إنشاء تقنيات رعاية صحية استباقية. |
Sağlık sistemimizin hiç kimseyi geride bırakmadığını söylüyoruz. | Open Subtitles | بأنّنا رعاية صحية ذلك يَتْركُ لا أحد وراء. |