Şimdi onları yakından görünce sandığımdan çok daha az korkutucu görünüyorlar. | Open Subtitles | الآن بعد أن رأيتهم عن قرب، يبدون أقل رعبًا مما ظننت. |
Ama uzayda bunlardan daha korkutucu görünen bir şey var... Yanına yaklaşan her şeyi silip süpüren bir şey. | TED | إلا أنه يوجد شيء في الفضاء يبدوا أكثر رعبًا مقارنة بأي من تلك القوى شيء يستطيع أن يزيل أي شيء يأتي بالقرب منه. |
Bütün bunların en korkutucu tarafı neydi biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين ما هو الشيء الأكثر رعبًا في كل هذا؟ |
Bu plastik torba gibi. Aniden dünyadaki en korkutucu şeylerden birine dönüşüyor. | Open Subtitles | مثل ذلك الكيس هنا يتحول إلى أحد الأشياء الأكثر رعبًا بالعالم |
Milyonlarca insan acı çekti ancak çok azı konuştu ve bu en ürkütücü olanıydı etrafınızda öldürülen ve kırbaçlanan insanlar olduğunda kendi haklarınız için konuşuyorsunuz, | TED | الملايين كانوا يعانون، ولكن القليلون هم من تحدثوا، وقد كان أكثر الأشياء رعبًا أن تكون محاطًا بأشخاص كهؤلاء ممن يقتلون ويجلدون، وأن تكون أنت تتحدث عن حقوقك. |
Yaptığım en korkutucu şeydi. Yaptığım en iyi şeydi. | Open Subtitles | ،أكثر تجربة رعبًا خضتها قطّ وأفضل تجربة خضتها قطّ |
Eminim hepiniz şehrinizdeki en korkutucu canavarlarsınızdır. | Open Subtitles | أن جميعكم كانوا الأكثر رعبًا في مدينتكم |
Belki burası ikimizin de girebileceği tek yer olduğu ve bu, tüm bunları daha az korkutucu hâle getirdiği içindir. | Open Subtitles | ربما لأنه المكان الوحيد الذي قد نقبل فيه نحن الاثنان، الأمر الذي قد يجعل الأمر كله أقل رعبًا! |
Eğer bu cinsel eğilimini açıklama şakasıysa bunun kesinlikle daha az korkutucu olması lazım. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}{\pos(190,259)}حسنٌ، لو أنّ هذه مزحة تكشفين بها عن شذوذك، فيلزم أن تكون أقلّ رعبًا. |
bu en ürkütücü olanıdır. | TED | لقد كان حقًا أكثر الأشياء رعبًا. |