ويكيبيديا

    "رغبتِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • istersen
        
    • istediğin
        
    • isterseniz
        
    • istedin
        
    • istiyordun
        
    Ne zaman işe dönmek istersen bana haber et yeter. Open Subtitles متى ما رغبتِ في العودة للعمل أخبريني، لأنّنا قد افتقدناكِ
    Aşağıda, yanımda getirdim. İstersen getiririm. Open Subtitles لدي بالطابق الأسفل يمكنني أن أحضرها لكِ إذا رغبتِ
    İstersen, sen dua ederken arabaya göz kulak olabilirim. Open Subtitles إذا رغبتِ سأراقب السيّارة بينما أنتِ تصلّين
    16 yıl önce, bütün istediğin birinin yanında durmasıydı ve sorumluluk alan bir adamın olmasıydı. Open Subtitles قبل 16 سنه كل ما رغبتِ به كان من شخص ليقف أمامكِ وأن يكون شابٌ تستطيعين الإعتماد عليه
    Mesela denemek istediğin özel bir yer falan varsa, ya da... Nereye gitmek istersen. Open Subtitles أي مكان رغبتِ بزيارته، أو أي مكانٍ تريدين الذهاب إليه
    Benimle konuşmak isterseniz, konuyu onunla şahsen konuşup size haber vereceğimden emin olabilirsiniz. Open Subtitles إن رغبتِ بمناقشة الأمر معي سأدرس شخصياً المسألة معه و أرسل لك الرد
    Bayan Marchetti, kayda geçsin diye söylüyorum isterseniz bir avukat tutma hakkına sahip olduğunuzu biliyor musunuz? Open Subtitles فقط للشهادة العلنية ، أنت مدركة أن لك الحق بأن يكون لكِ محامي ، اذا رغبتِ بذلك
    Sen ikiyüzlülüğü, boyun eğmeyi reddederek daha iyi... bir şey kurmak istedin. Open Subtitles رغبتِ بشيء أفضل من خلال رفضكِ ان تقدمِ إلى النفاق
    İstersen seninle otele gidelim. Eğer istersen. Open Subtitles إن شئتِ، بوسعي مرافقتكِ حتى الفندق إن رغبتِ في ذلك
    Eğer bu bebeği doğurmak istersen, seninle hamile eğitimlerine gelirim. Open Subtitles أنا حامل! لو رغبتِ بالإحتفاظ بالصغير سأرتاد معك مدرسة المراهقات,
    Kapıyı kilitlemiyorum, istersen uğra. Open Subtitles سأترك الباب مفتوحاً في حالِ ما إذا رغبتِ في العودة لاحقاً
    Genellikle erken kalkarım ama istersen alarmı kurabilirim. Open Subtitles عادةً ما استيقظ مبكراً و لكن يمكنني أن اضبط المنبّه إذا رغبتِ بذلك
    İstersen bakabilirsin. Evde duruyor. Open Subtitles يمكنكِ إلقاء نظرة عليه إن رغبتِ إنه في المنزل
    İstediğin her şeye sahip olmak nasıl hissettiriyor? Open Subtitles لأنكِ على وشك أن تصبحي أميرة لواقع حقيقي كيف شعور أن تحصلي على كل ما رغبتِ فيه؟
    Hiç geçmişe gidip bazı şeyleri değiştirmek istediğin oldu mu? Open Subtitles هل سبق أن رغبتِ في أن تعودي بالوقت وتقومي بتغيري أشياء؟
    İstediğin hayata, hak ettiğini düşündüğün hayata sahip olamamanın nasıl bir şey olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم شعور عدم الحصول على الحيـاة التي رغبتِ بهـا الحيـاة التي تشعرين بأنك تستحقينهـا
    İsterseniz güvenlik kayıtlarını inceleyebilirsiniz. Open Subtitles بإمكانكِ التحقق من أشرطة الأمن لو رغبتِ في ذلك.
    Kasayı duvardan söküp de çıkarabiliriz, isterseniz tabii. Open Subtitles يُمكننا نزعها من الحائط لو رغبتِ في ذلك.
    Madem öyle, niye işe ortak olmak istedin? Open Subtitles إذا كان ذلك صحيح، إذن لماذا رغبتِ بالإنظمام إلينا ؟
    Demek istediğim, sen hep güvende olmak istedin tatlım. Open Subtitles أنا فقط أقول أنكِ لطالما رغبتِ بالأمان, يا عزيزتي
    Yalnız kalmak istiyordun, değil mi? Open Subtitles أنتِ رغبتِ أن تكوني وحيدة ! ؟ أما فعلت ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد