"ركضت إلى" - ترجمة من عربي إلى تركي

• koştum
• koşarak
• dogru kostun
• koştunuz
• koşu gidip

Banyoya koştum. Neredeyse herkesin önünde kaybediyordum.
لقد ركضت إلى الحمام تقريباً خسرته أمام الجميع

Dışarı koştum, oyuncağı duvara vurup paramparça etti.
ثم ركضت إلى الخارج، فأكتشفت انه قد حطمها إلى قطع صغيرة جداً.

Rhett, bugün anladığımda seni sevdiğimi anladığımda, koşarak sana bunu söylemeye geldim.
ركضت إلى المنزل لأخبرك .. أرجوكِ، لا تستمري في هذا

Sağlıkçılar gelene kadar bekledim ve sonra sınava gerçekten girmek istediğim için koşarak geldim.
لذا انتظرت حتى وصل المسعفين ثم ركضت إلى هنا لأني أريد حقا أخذ هذا الاختبار

Neden baskana dogru kostun?
لماذا ركضت إلى الرئيس ؟

Tüm bu koşuşmalar arasında bir de doktora koştunuz mu?
هل , طوال كل ذلك الركض ركضت إلى الطبيب ؟

Mikey, topunu içerde unuttum. Bir koşu gidip alır mısın?
مايكي، لقد نسيتُ كرتك هلا ركضت إلى الداخل و جلبتها؟

Yangını duyduğumda hemen buraya koştum dostum.
عندما سمعت عن الحريق، عمليا ركضت إلى هنا، يارجل.

Dışarı koştum ve araçla kaçan iki serseri gördüm ve çocuk ta oradaydı.
ركضت إلى الخارج ورأيت اثنان يهربان وهنالك هو الصبي

Bu yaptığımı farkettiğimde, odasına koştum, başarımı anlatmak için o kadar mutluydum ki, nerdeyse normal şekilde uzaydan geçip bütün gözlere girmeyi hatta kendiminkine bile ve yanına uzanmaya gittim ve unutmuşum, onun içine düştüm.
عندما أدركت أنني قمت بذلك، ركضت إلى غرفتها، تغمرني السعادة لإخبارها ما فعلت، تتحرك عبر الفضاء عادة تقريبة من كل العيون، حتى بالنسبة لي، وذهبت للاستلقاء بجوارها، ونسيت، ونمت بجانبها.

beyaz olmadığım için bana kara köpek dendiğinde büyükbabamın kollarına koştum.
عندما أُخبرت أنني سأذهب إلى الجحيم لأنني لست مسيحية، دُعيت "بالكلب الأسود" لأنني لم أكن بيضاء، ركضت إلى ذراعي جدي.

İki defa yapabilmek için buraya kadar koştum.
ركضت إلى الأسفل ليمكنني فعلها مرتين

1974'den koşarak geldiğin için nefes nefesesin?
هل أنت منقطع الأنفاس لأنك ركضت إلى هنا من سنة 1974؟

Merdivenlerden koşarak çıktım, en sevdiğim kitaplardan bir orada duruyordu. Mark Shand'in "Travels on My Elephant" (Filimin Üzerinde Geziler) kitabı, aranızdan bilen var mı bilmiyorum.
و ركضت إلى أعلى الدرج، و كان هنالك أحد كتبي المفضلة على الإطلاق، "رحلات على ظهر فيلي" لمؤلفه مارك شاند...و لا أعلم إن كان أحد منكم يعلم هذا الكتاب.

Siz eve koştuğunuzu, pencereye koştuğunuzu söylüyorsunuz... içeri koştunuz, Mayella'ya koştunuz ve Şerif Tate'e koştunuz.
قلت أنك ركضت إلى المنزل ركضت نحو النافذة "ركضت للداخل , ركضت نحو "ميلا "ركضت إلى الشريف "تيت

Mikey, topunu içerde unuttum. Bir koşu gidip alır mısın?
مايكي، لقيد نسيتُ كرتك هلا ركضت إلى الداخل وجلبتها؟