Olan biten senin HongKong'dan kıçını tekmelemiş olmaları kardeşim. | Open Subtitles | - ما الأمر أسمع بأنّك حصلت على ركلة في مؤخرتك .وطردت في هونك كونك، يا أخّ |
Olan biten senin HongKong'dan kıçını tekmelemiş olmaları kardeşim. | Open Subtitles | - ما الأمر أسمع بأنّك حصلت على ركلة في مؤخرتك .وطردت في هونك كونك، يا أخّ |
Sen genelde kıçlarına bir tekme atıp gidersin. | Open Subtitles | دائماً ترحل وتهرب ولا تترك سوى ركلة في الوجه |
Orduda, koşar adım, kıçına bir tekme. | Open Subtitles | ولكن في الجيش تكون مكافأتك عبارة عن ركلة في المؤخرة |
Çelik burunlu bir botla yüze atılan bir tekme, ve sonra estetik cerrahi için hastaneye yapılan yolculuk. | Open Subtitles | انها ركلة في الوجهِ مَع عملِ رفصة إصبعِ قدم فولاذيِ و سفرة إلى المستشفى بدماء غزيرة للجراحةِ المستعجلة |
Kafasına bir tekme aldı. Köşeye fırlattı. | Open Subtitles | لقد تلقى ركلة في الوجه, دُفع إلى الزاوية |
Hayat, apışarana atılan bir tekme gibi, değil mi? | Open Subtitles | ألَيستْ حياة a goddamn ركلة في الملابس الداخلية؟ |
Sağ kroşe ardından kafaya bir tekme. | Open Subtitles | ناحية اليمين تليها ركلة في الرأس. |
Criswell'in hayalarına benim yerime bir tekme yapıştır. | Open Subtitles | أعطي (كريسويل) ركلة في سرواله من أجلي ؟ |