| Bir keresinde, babaları bakmıyorken ona taş attılar. | Open Subtitles | مرة, عندما لم يكن العجوز منتبهاَ رموا حجراَ عليها |
| -Kimse dinlemedi, bize sosisli attılar. | Open Subtitles | لا احد كان يستمع لقد رموا نقانق مقلية علينا |
| Üstümüze sosisli sandviçlerden attılar. -Onlara kömür ocağından bahsettin mi? | Open Subtitles | لا احد كان يستمع لقد رموا نقانق مقلية علينا |
| Sayın Yargıç, cinayet kurbanı denilen kişilerden biri, kendini hareket halindeki bir trenin altına attı. | Open Subtitles | شرفك، أحد هذه مدعوّن ضحايا القتل رموا نفسه تحت قطار المسافر. |
| Devrimi baştan aşağı boka batırdılar. | Open Subtitles | لقد رموا الثورة في المزبلة من رأسها الى قدمها |
| Ailesini ormana zarar verirken yakalamıştım. Benden korkup bebeklerini bıraktılar. | Open Subtitles | لقد قابلت زوجا بشرياً في غابتي لقد رموا طفلهم في احضاني وهربوا عند رؤيتي |
| Cesedini yol ortasına attılar. | Open Subtitles | رموا جثّته على الطريق وعملوا تقريرا مزيفا |
| Bana ateş ettiler ama vuramadılar. Bu sefer el bombaları attılar. | Open Subtitles | لقد كانوا يطلقون علي النار ، ولكنهم لم يصيبوني و رموا علي قنابل يدوية ولكنهم لم يصيبوني أيضاً |
| Daha dün, o iğrenç duman bombasını attılar ya bahçeye. | Open Subtitles | رموا عليه قنبلة قذرة في حديقتنا بالأمس |
| Onlar durdurmak için ben, top alıp attılar... bir sürü top. | Open Subtitles | ولإيقافي رموا علي كرات البلياردو الكثير من الكرات! |
| Birkaç arkadaşıyla birlikte pencereme taş attılar. | Open Subtitles | هي وأصدقائها رموا صخرة على نافذتي |
| - Ve oradan mı bomba attılar? | Open Subtitles | ـ هل رموا القنابل من فوق هناك؟ |
| Şimdi bana bir kemik attılar ve ben de onu çiğniyorum. | Open Subtitles | رموا لي عظمه وانا اتذوقها الان |
| Çürük pirinç attılar. | Open Subtitles | لقد رموا رزا متعفنا |
| - Onu uçaktan aşağı mı attılar, Max. - Evet, öyle. | Open Subtitles | (ـ انهم رموا (ألسون) من حلال الطائرة يا (ماكس ـ اجل, صحيح |
| Organlarını nehre attılar. | Open Subtitles | ثُمَ رموا أعضائهُ في النَهر |
| Uzun bir_BAR_pas attılar. | Open Subtitles | - لقد رموا الكرة لمسافة 40 ياردة |
| Okyanusa attılar. | Open Subtitles | رموا به إلى المحيط |
| Belki de suyu satanlar, Onu kuyuya attı. | Open Subtitles | ربّما هم من رموا الرجل في البئر حتّى يتمكّنوا من بيع الماء |
| Haçlılar topraklarımıza saldırdı, insanlarımızın üzerine bomba attı, doğal kaynaklarımızı çaldı. | Open Subtitles | المسيحييـن قد غزو بلادنـا رموا القنابل على فقرائنا ، وسرقوا مواردنا الطبيعيـة |
| Allah belamı versin ki kahrolası uçurumdan aşağı uçtular diye gördüm. | Open Subtitles | لكني اقسم بالله انه بدا وكأنهم رموا بانفسهم عن التل |
| Cate'i, evinden 84 mil uzağa bıraktılar. | Open Subtitles | لقد رموا كايت على بعد 84 ميلا من منزلها |