O yüzden şifre uydururlardı. | Open Subtitles | لذا كان عليهم أن يختلقوا رموزاً |
Bu kadar şifre yeter. Benim aradığımı biliyor. | Open Subtitles | كفاك رموزاً تعرف أنه أنا |
Eski bir el yazması sayfasıydı ve üstünde Kripton sembolleri vardı. | Open Subtitles | كانت صحيفة من مخطوطة قديمة، وكانت تحوي رموزاً كريبتونية عليها |
Küçük yengeç gibi bir robot beynimin yumuşak dokularına bir alet yerleştirdi ve lanet bir ev sineması sistemi gibi küçük uzaylı sembolleri yansıtmaya başladı. | Open Subtitles | وبدأ يستعرض رموزاً فضائية صغيرة ، وكأنه فيلم رعب كامل وفوق هذا كله أنا هارب مطلوب القبض عليه هل تظن أن الأمر كان صعباً لك؟ |
Katil her kimse kurbanların üzerine semboller çizmiş. | Open Subtitles | أعني بأنه كان ينقش رموزاً على أجساد ضحاياه. |
Diyorsun ki ölü bir kontesin mezarındaki tuhaf semboller sana dövme mi yaptı? | Open Subtitles | تقولين إذاً... أن رموزاً غريبة على قبر... كونتيسة ميتة نقشت لك الوشم |
- Annemler gizli şifre mi geliştiriyordu? | Open Subtitles | -طور والدانا رموزاً سرية؟ |
Bir Kızılderili çadır bölgesine gidip ot çekip kafa olduktan sonra çamurda yuvarlanalım sonra da Bernadette'in çıplak vücuduna doğurganlık sembolleri çizelim. | Open Subtitles | سنأخذ معنا نبات الصبار ونتمرغ بالوحل وسنضع رموزاً للخصوبة على جسد (برناديت) العاري |
Fahişeler dini semboller takarlar. | Open Subtitles | وهل ترتدي العاهرات رموزاً دينية؟ |