Veya, biraz tahrip edici olmak istiyorsan, onu sadece kırabilirsin. ve bilirsiniz, köşe at gitsin. | TED | أو، اذا أردت أن تكون مدمرا، يمكنك كرمشتها وتعرفون، رميها الى الزاوية |
Bırakmış olmalılar. İstediğini at, istediğini kullan. | Open Subtitles | من المؤكد أنه تركها بإمكانك رميها أو الإحتفاظ بما تريدين |
atmak istemediğin bütün boklarını toplaman için 5 dakika veriyorum | Open Subtitles | أعطيك خمس دقائق لحزم كلّ امتعتك أنت لا تريد رميها. |
Sonra şişe büyülü olduğu sürece tek yapmak gereken içine bir kibrit atmak. | Open Subtitles | عندها مادامت الحاوية تحتَ التعويذة وكل ماعليكِ فعله بعدها هو رميها في المعركة |
Ona fırlat ve "Hey, işte senin pisliğin, Pierce." der gibi yap. | Open Subtitles | رميها في وجهها ويكون مثل، \"يو، وهنا القرف الخاص بك، بيرس\". |
Anlamı olmayan, zırva laflar. Onları atabilirsin. | Open Subtitles | كلمات مُزينة لا تعنى أى شىء ,يمكنك رميها |
Onları frizbi gibi atmaya başladığında nasıl şaşkına döndüğümü düşünün. | TED | تخيلوا صدمتي عندما بدأت في رميها مثل الأطباق الطائرة... |
...mail atabilir veya bizzat bırakabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك إما إرسالها بالبريد أو رميها مباشرة |
Benim suçum yok. O topu atmamı söyledi. Topu at. | Open Subtitles | لم اخطئ في شئ هو من طلب مني رميها |
- Kafaya pat, şafttan at. | Open Subtitles | ضربة على الرأس و رميها من على العمود |
Gerekirse bir yere at. | Open Subtitles | يمكنك رميها إذا ما اضطررت لذلك |
Tamamen içgüdüsel bir tepkiydi ve onu çöpe atmak istedim. | TED | كانت مثل رد فعل الامعاء اثناء حركتها، وكنت أرغب في رميها |
atmak istemiyorum. Sadece şu anda bunları etrafımda istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أود رميها ولكننى لا أودها بجوارى هنا |
atmak istemiyorum. Sadece şu anda bunları etrafımda istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أود رميها ولكننى لا أودها بجوارى هنا |
Şimdi şarjörü çıkar ve kendinden uzağa fırlat. | Open Subtitles | الآن إخراج كليب. رميها أسفل القاعة. |
Pencereden fırlat. | Open Subtitles | رميها من النافذة. |
Antreman yapmaya ve bu şekilde atmaya devam edersen, daha hızlı atabilirsin. | Open Subtitles | ،إن واصلتَ العمل على ذلك إن واصلتَ رمي الكرة كذلك فستحترف رميها بسرعة كبيرة |
Onu kapıdan atmaya çalışırsanız, önce beni geçmek zorunda kalırsınız. | Open Subtitles | إذا حاولتم رميها خارجا يجب عليكم المرور عبري أولا |
- Ben de sana atabilir miyim? | Open Subtitles | -هل أستطيع رميها باتجاهك الآن؟ |
Eğer çalışmaya devam edersen bu şekilde atmayı sürdürürsen, daha hızlı atabilirsin. | Open Subtitles | ،إن واصلتَ العمل على ذلك إن واصلتَ رمي الكرة كذلك فستحترف رميها بسرعة كبيرة حقّاً؟ |
Belli ki evin arka tarafına bir tür bomba veya molotof kokteyli atılmış. | Open Subtitles | نوعا ً من القنابل تم رميها على خلف المنزل و أخرى تم رميها على جانب المنزل, بما أراه |
Gitme vakti geldiği zaman ağzında eski topuyla beraber çimenlerin üzerine oturdu ve tekrar fırlatmamı bekledi. | Open Subtitles | ولكن عندما حان الوقت للذهاب، وقالت انها جلست هناك مع أن الكرة القديمة مهلهل في فمها، تنتظر مني أن رميها مرة أخرى. |
Nasıl böyle fırlatırsın? | Open Subtitles | كيف يمكنك رميها بهذه العشوائية ؟ |