ويكيبيديا

    "رهيبة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • korkunç
        
    • harika
        
    • kötü
        
    • berbat
        
    • müthiş
        
    • büyük
        
    • süper
        
    • feci
        
    • Muhteşem
        
    • korkunçtu
        
    • inanılmaz
        
    • harikasın
        
    Aslında, bu insanlara aşırı derecede korkunç muamelelerin yapılmasına neden oldu. TED في الواقع، لقد قاد إلى التعامل بطريقة رهيبة مع بعض البشر.
    Her neyse, önemli olan bizim güvenliğimiz değil. Savaş hep korkunç olmuştur. Open Subtitles على كل حال, فسلامتنا ليست موضوعنا الحرب رهيبة وإن لم تكن كذلك
    Ona korkunç şeyler yapabilirler ve bu senin sonun olur. Open Subtitles يمكنهم أن يفعلوا بها أشياء رهيبة. و بهذا ستكون نهايتك.
    Vücudumda, utanç bezesinin olmasının gerektiği yerde, ikinci harika bir beze var. Open Subtitles في جسمِي، حيث غدّة الخزي يَجِبُ أَنْ تَكُونَ، هناك غدّة رهيبة ثانية.
    Erkekliğimle ilgili çok kötü şeyler söylerdi tebeşir çantasını üstüme fırlatırdı. Open Subtitles كان يقول أمورا رهيبة عن رجولتي كان يرمي كيس الطباشير علي
    Az önce, ona High Street'te, berbat bir durumda rastladım. Open Subtitles قابلتها منذ مدة وجيزة وكانت في حالة رهيبة
    600 milden fazla uzaklıktan 50 santimetrelik bir hedefe odaklı kalmak zorundasınız, saniyede yedi kilometreden daha fazla hızla hareket ederken, bu da çok müthiş bir karmaşıklık seviyesi gerektirir. TED عليك أن تبق التركيز على هدف 50 سنتيمتر من علو أكثر من 600 كم بينما تتحرك بسرعة أكبر من سبعة كيلومترات في الثانية، الأمر الذي يتطلب درجة رهيبة من التعقيد.
    Mektupta korkunç şeyler yazıyordu ve ben öyle söylemek istememiştim. Open Subtitles لقد كان هنالك أشياء رهيبة في تلك الرسالة ولم أقصدهم
    Süreç gerektirmesinin sebeplerinden biri korkunç isimlere sahip bazı karmaşık kavramlar. TED وأحدُ الأسباب لماذا تشملُ معالجة البيانات بعض المفاهميم المعقدة جدًا بأسماء رهيبة.
    Kokain bağımlılığı korkunç bir durum, insan hayatının mahvolmasına ve ölüme yol açabilir. TED إدمان الكوكايين هو حالة رهيبة يمكن أن تؤدي إلى الموت وإلى خسائر في حياة الإنسان.
    İşin doğrusu, bu Princeton için korkunç bir felaketti. TED كانت في الواقع كارثة رهيبة لمدينة برينستون.
    Gençlerin internet üzerinde görmesi en muhtemel bedava, yaygın pornografi, tamamıyla korkunç bir cinsel eğitim formu. TED الإباحية المجانية الشائعة عبر الانترنيت ذلك النوع الذي يشاهده المراهقون في الغالب، هو صورة رهيبة للتعليم الجنسي.
    Biraz bunun üzerine düşünün. Güney Afrika. korkunç zulümler vuku buldu o toplumda. TED الآن فكروا في هذا. جنوب أفريقيا، حدثت فظائع رهيبة في المجتمع.
    Eğer beni reddedersen kalan kısa ömrümü Cleveland'da kalan, harika İngiliz aksanlı, çekici, eğlenceli ve mükemmel kadını bulmak için harcayacağım. Open Subtitles إذا قمت بتشغيل لي أسفل، أنا ستعمل لديك لقضاء بقية حياتي القصيرة في محاولة للعثور على آخر مذهلة، فرحان، امرأة رهيبة
    Bu harika olurdu ama su giysilerim kuru temizlemeci de. Open Subtitles رهيبة يبدو هذا رائعاً لكن أرسلت ثوب السباحة للغسيل
    harika tişörtler, keşke üç tane getirseymişin. Open Subtitles هذا القمصان رهيبة أتمنى لو أنك جلبت ثلاثة
    Umarım öyledir. Diğer fareler onun hakkında kötü şeyler anlatıyormuş. Open Subtitles أرجو ذلك، فقد سمعت فئراناً أخرى تروي حكايات رهيبة عنه
    Dolayısıyla insanlar bu duruma sinirlenip, ona çok kötü isimler takmışlar. TED وكان الناس غاضبون جدا ، وأطلقوا عليه أسماء رهيبة
    Evet, lütuf. Odasının duvarları böyle berbat sözlerle dolu: Open Subtitles أجل نعم لديه شعارات رهيبة تملأ أرجاء جدرانه
    Başka şeyler de yaptım. berbat, mide bulandırıcı şeyler. Open Subtitles أفعل أشياء أخرى رهيبة وأشياء مثيرة للاشمئزاز
    Çünkü her şeye rağmen bu canlılar hem ilgi çekici hem de müthiş ürkütücüler. TED لأنه بعد كل شيء، فإنها قهرية دائمًا وهي رهيبة بشكل يثير البهجة.
    Dünyanın su kaynaklarının kuruması, orman yangınlarında büyük artışa sebep olmuştur. TED قاد هذا الجفاف حول العالم الى زيادة رهيبة في الحرائق.
    O lanet herif o kadar hızlıydı ki sanki süper kahraman gibi hareket ediyordu. Open Subtitles ذلك الفتى تحرك بسرعة رهيبة كان يبدو وكأنه بطل خارق أو شئ ما
    feci sivilcesi olan kadının biri bana gelmişti. Open Subtitles امرأة تأتي إلى مكتبي مع حب الشباب رهيبة.
    İnsanları ve fikirleri bağlamanın gücü oldukça Muhteşem olabilir. TED وقوة ربط الناس والأفكار من الممكن ان تكون رهيبة جدا.
    Oğlumun aynı hayatı yaşadığı ve doymak bilmez bir şekilde eş aldığını düşünmek bile korkunçtu. Open Subtitles كانت رؤية رهيبة ابني يعيش حياة المؤمنين بشراهة يكتسب النساء
    Başkanlık süreci başladıktan sonra, inanılmaz hızla gelen ara seçimler var. TED تحدثُ انتخابات في منتصف المدة بسرعة رهيبة بعد أن تبدأ الرئاسة.
    Hayır. Sen harikasın! Open Subtitles لا لا، أنت رهيبة أنت حتى أفضل شخصيا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد