Onları büyükannelerine götürdü. Ona sizi burada beklemesi gerektiğini onunla ve Bay Rucker ile konuşmak isteyeceğinizi söyledim. | Open Subtitles | الأطفال كانوا لطيفين لقد أخذتهم الى أبويها. لأنكم أردتم محادثتها هي و سيد روكر |
Bay Rucker, Lisa Pruitt'i öldürdüğünüz için sizi tutukluyoruz. | Open Subtitles | جايسون: نعم سيد روكر أن مقبوض عليك لقتلك ليسا برويت |
Evet, Rucker'ın bu dövüşlerden kazandığı para var ya, hepsi nakit. | Open Subtitles | نعم الاموال التي جناها ( روكر ) من النزال كلها نقداً |
Ve inanın bana, Hershey Kiss memeli AI Roker olanını istemezdiniz. | Open Subtitles | وصدقيني لا تريدين كعكة ال روكر بحلمات فبلات هرشي |
Şey, çünkü buradayken Al Roker'ın imzasını almalıyım. | Open Subtitles | سأذهب محاولة للحصول على آل روكر في توقيعه. |
Rooker Afghan'ın içini sana döktüğünü biliyor ve bildiklerini bilmek istiyor. | Open Subtitles | روكر) يعرِف بأن الأفغانيّين قد أفقدوه الشّجاعة) تجاهك وأرادك أن تعرِف |
Bay Rucker'ın şuan nerede olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم أين هو السيد روكر الآن؟ |
Merhaba Jason Rucker'ın telefonu. | Open Subtitles | {\u1\b1\i1\3cHEF180F\2cH0DF0F3}ترجمة معاذ الجزائر هل أتى اليكم جايسون روكر |
Rucker'ın stüdyosunda, kurbanın eşyalarının yanında buldum. | Open Subtitles | قرب حاجات الضحية في استوديو روكر |
Maçtan birkaç gün önce, Rucker ona yenilmesini söyledi. | Open Subtitles | بضعة ايام قبل القتال ، ( روكر ) دعاه الى قتال |
Rucker birinden "hayır" kelimesini duymaya alışık değildi. | Open Subtitles | ْ( روكر ) ليس رجلا يقبل بسماع إجابة بـ " لا " هنا |
Bakın, Rucker'ın TV anlaşması yok ama işleri buradan da hallediyor. | Open Subtitles | اترى ، ( روكر ) لا يمكلك عقد بث تلفزيوني انه اشبه بعملية بث داخلي |
Hardison, bu adamın, Rucker'ın, başka ilgi alanları nelermiş? | Open Subtitles | ْ( هارديسون ) ، بمَ هم مهتمون هؤلاء الرجال ، رجال ( روكر ) ؟ |
Şimdi, Rucker'da bununla oynayacak. | Open Subtitles | الآن ، روكر سيلعب بهذه |
Yani, bak, konserin televizyon anlaşması çoktan yapılmış, yani tek yapmamız gereken Rucker'a bir TV yapımcısı karavanı göstermek. | Open Subtitles | حسناً العرض متلفز من البدايه لذاكلما علينااننٌري (روكر) عربة إنتاج تلفزيوني |
Birden sanki şöyle der gibiydim, "erkek arkadaşıma ne yaptın, Al Roker"? | Open Subtitles | وكنت مثل " ما الذي فعلته بصديقك ( روكر ) ـ " |
Ben Al Roker, Jenna Maroney ve Tracy Jordan'nın yerine geçtim. | Open Subtitles | "أنا "آل روكر" أحل محل "جينا ماروني" و "تراسي جوردان |
Bir keresinde bana, Al Roker gibi havalı biri olmak istediğini söylemişti. | Open Subtitles | اخبرتني مرة انها تريد ان تكون مختصة في احوال الطقس مثل ال روكر ... |
Tamam, kendim Queens'e gidip Al Roker TV rehberini elden teslim edeceğim. | Open Subtitles | حسناً، سأذهب إلى (كوينز) شخصياً، وأسلّمه دليل تلفاز (آل روكر) |
Yaş günlerini Al Roker'ın* duyurduğu erkeklerle çıkıyor olmalısın sen. | Open Subtitles | أنا أفشي لك عليكِ مواعدة أشخاص يقوم (آل روكر) بإعلان مواعيد ميلادهم. |
Hepsi domuzun teki, Bay Shue ve Al Roker hariç belki. | Open Subtitles | عبارة عن حقير، بإستثناء ربّما السيد (شو) و(آل روكر). |
Rooker Afghan'ın içini sana döktüğünü biliyor ve bildiklerini bilmek istiyor. | Open Subtitles | روكر) يعرِف بأن الأفغانيّين قد أفقدوه الشّجاعة) تجاهك وأرادك أن تعرِف |