Büzüşmüş bir penisin ucundan sarkan deniz yosunundan daha romantik bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد شيئ أكثر رومانسية من طحل بحريي عالق بقضيب ذابل و بارد |
Bu dünyada ardı ardına ölen yaşlı çiftlerden daha romantik hiçbir şey yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد ما هو أكثر رومانسية من زوجين كبيرين في السن يموتان معاً |
İki insanın kalplerini ölene kadar birleştirmesinden, daha romantik bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد شيء اكثر رومانسية من أثنين يتعهدون بقلوبهم لبعضهم البعض حتى آخر يوم في حياتهم انها تجعلني سعيدة جداً |
Kaçırılmış ve yaralı bir kadından daha romantik bir hediye düşünemiyorum! | Open Subtitles | لا يوجد شيء أكثر رومانسية من أن تهدي أحدهم إمرأة مخطوفة ومصابة |
Başka hiçbirşey, yaralı ve kaçırılmış bir kadın hediye etmekten daha romantik olamaz! | Open Subtitles | لا يوجد شيء أكثر رومانسية من أن تهدي أحدهم إمرأة مخطوفة ومصابة |
İlk romantik gecemize ve daha da fazlasına | Open Subtitles | اسمعِ، باقي الليل ملكاً لنا نخب أول أمسية رومانسية من العديدين في الطريق |
Sizin için romantik hediyeler düşün. | Open Subtitles | علينا ان نفكر في هدايا رومانسية من اجلكن |
Eğer en romantik anını helikopter pilotu Reggie ile geçirmek istersen ne ala. | Open Subtitles | أجل، بالتأكيد ، إذا كنتَ تريد مشاركة أكثر لحظة رومانسية من حياتك مع طيّار الهليكوبتر |
romantik ve seksi bir öpücük gibiydi, bilirsin ya? Bernie inleme sesleri çıkarıyordu. | Open Subtitles | بدت لي قبلة رومانسية من النوع الحميم فقد بدا الإستمتاع في صوته |
Yapma, tüm anlatılmak istenen sonunda yaptığı romantik jestti. | Open Subtitles | وفي نهاية المطاف كل هذه لفتات رومانسية من المفترض القيام به |
Peki, bir adamın, ne istediğini bilmesi ve onu sana vermeye çalışmasından, daha romantik ne olabilir ki? | Open Subtitles | ماذا قد يكون أكثر رومانسية من رجل يحاول أن يعطيكِ ما تريدينه؟ |
Ay ışığında tekne turu yapan yolcuları zehirlemekten daha romantik ne olabilir ki? | Open Subtitles | لا يسعني التفكير في أي شيء أكثر رومانسية من تسميم الركاب على متن سفينة سياحية في ضوء القمر. |
Mutfakta işini bilen erkek kadar romantik bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا شيء أكثر رومانسية من رجل يعرف ما يفعله في المطبخ. |
Yani daha çok romantik bir ilişkide olan bir erkek ve bir kadın arıyoruz. | Open Subtitles | اذا نحن نبحث عن رجل و انثى فى علاقة رومانسية من نوع ما |
- Ne bileyim, ilk aklıma gelen Fancie'yi A.B'nin hayallerindeki romantik sahneye dönüştürsek nasıl olur? | Open Subtitles | حسناً أتعلم فقط فكرة سريعة مارأيك لو حولنا غرفة الطعام في فانسي إلى خلفية رومانسية من أحلام أي بي؟ |
47 basamak inmekten daha romantik ne var ki? | Open Subtitles | حسناً, ما هو أكثر رومانسية من اني هرولت 47 طابق؟ |
Bu bizi kuzen yapar çünkü yasak aşktan daha romantik bir şey olamaz. | Open Subtitles | أبناء عم, لأنه لا يوجد شيء أكثر رومانسية من الحب المحرم |
Bunu düşün, daha romantik ne olabilir... bütün hayatını kenara atmak ve yakışıklı biriyle kaçmak... restorantta tanıştığın siyah saçlı biriyle? | Open Subtitles | فكري في الأمر ماذا يمكن ان يكون أكثر رومانسية من ترك كل حياتك خلفك والهروب مع شخص ما وسيم بشعر اسود للتو شاهدتيه في مطعم؟ |
Zevkime göre biraz romantik. | Open Subtitles | حسنأً، إنه أكثر رومانسية من ذوقي |
Teşekkür ederim. Ve katillerin %40'ı bu tür romantik ilişkilerden çıkanlardan oluşur. | Open Subtitles | ونسبة 40% من الجرائم تتضمن" "علاقات رومانسية من نوع ما |