| Kutsamamız olmadan, asla Romanya Prensi olamaz, ve soyun tükenir. | Open Subtitles | بدون مباركتنا لن تكون اميرا علي رومانيا و ستنتهي سلالتك |
| Romanya Hükümeti onun ülkeyi terk ettiğinden bile emin değildi. | Open Subtitles | الحكومه الرومانيه لم تكن متأكده من أنه غادر رومانيا قط |
| Bu ritmik yapı, Küba cinquillo'su olarak Porto Riko'nun bomba müziğinde ve Kuzey Romanya müziğinde bulunur. | TED | يوجد هذا الشكل الإيقاعي في موسيقى السينكويو الكوبية، وفي البومبا البورتوريكية، وفي موسيقا شمال رومانيا. |
| Belli ki,arabasını Romanya'ya sürerken, oğlum vahşi yulaflarını kızla ekmiş. | TED | على ما يبدو، انه أقام علاقة جنسية مع فتاة أثناء قيادته سيارتها في رومانيا. |
| Bu şalı bana Romanya Prensi Carol vermişti. | Open Subtitles | التي سرقت كانت معطاة لي في رومانيا من قبل ولي العهد الأمير كارول نفسه |
| Sanki Romanya Kraliçesiymişim gibi arabayı sinagogun önüne çekmişsin. | Open Subtitles | لقد ركنت السيارة أمام المعبد مباشرة كأنني ملكة رومانيا |
| İkinci Dünya Savaşında Romanya'da, Yunanistan'da, Yugoslavya'da bulundum. | Open Subtitles | في الحرب العالمية الثانية , كنت في رومانيا اليونان , يوغوسلافيا |
| Romanya'da, kutsal adetlerin doğru şekilde yerine getirilmesinden sorumludurlar. | Open Subtitles | في رومانيا هم مسؤولون عن المراعاة الصحيحة للمناسك المقدّسة. |
| Romanya kırsallarında, değişim hızı nispeten daha yavaştır. | Open Subtitles | في رومانيا الريفيّة، سرعة التغيّر كانت بطيئة نسبيّاً. |
| Ve hiçbir oğlunuz ya da onların oğulları veya onlarınkiler, halk tarafından asla Romanya prensi olarak kabul görmeyecek. | Open Subtitles | و ابنك وابنه و ابنه لن يقبلوا بك اميرا رومانيا علي الشعب |
| Benim kutsal görevim Romanya'ya düzen getirmektir. | Open Subtitles | مهمتي المقدسه هي ان ارجع النظام الي رومانيا |
| Beyler, Romanya'ya hoşgeldiniz. Sizin için ne yapabilirim? | Open Subtitles | مرحبا بكم في رومانيا ايها الساده ماذا يمكنني ان افعله لكم ؟ |
| Yani, yeniden Romanya Prensi olmaya hazır mısın? | Open Subtitles | لذا هل انت جاهز لتعود اميرا علي رومانيا ثانيه ؟ |
| ve Romanya'ya Papa'nın kutsaması ve desteğiyle geri döndün, öyle mi? | Open Subtitles | و هكذا سنعود ثانيه الي رومانيا بمباركه البابا و دعمه |
| Şafakta onu Romanya dışına kaçıracak olan soylularla geri dönüşü için plan yapıyorlar. | Open Subtitles | كانوا يخططوا لذهابه عند النبلاء في الفجر الذين كانوا سيهربونه من رومانيا |
| Norbert gitti. Dumbledore, bir kolonide yaşaması için onu Romanya'ya gönderdi. | Open Subtitles | لقد ذهب نوربرت، أرسله دمبلدور إلى رومانيا |
| Shepard, Romanya'nın güneyindeki Bükreş'te bulunan bir akıl hastanesine yattı. | Open Subtitles | أزج بنفسه فى مصحه عقليه. فى بوخارست,جنوب رومانيا. |
| Cassius Dio ve Quintianus'un ikisi de güçlü Romalı politikacılardı. | Open Subtitles | كان كل من كاسيوس ديو و كوينتيانوس سياسيا رومانيا قويا |
| Evet. Seni baban Alman değil Romanyalı idi. Ayrıca fakirdi. | Open Subtitles | نعم وكان والدك من رومانيا وليس ألمانياً وكان فقيراً ولم يكن مقبولاً |
| Bütün yollar Roma'ya çıkıyor ve Romagna'dan geçiyor. | Open Subtitles | كل الطرق تؤدي الى روما وتمر عبر رومانيا. |
| Papalığın ve Romagna'nın ünlü aileleri. | Open Subtitles | جميع العائلات الكبيرة في رومانيا و الدولة الباباوية |
| Ücretin iki katını öde. Romania'nın vergi gelirlerini ikiye katlama. | Open Subtitles | لقد ضاعفت الضريبة لا مضاعفة للضرائب فى رومانيا |
| Bir işi yapmak için bir de Romen göçmenler vardı ve ... evin bodrumundaki önemsiz şeyleri alırken | Open Subtitles | وفي احد العقود جعلوه يعمل مع مهاجرين من رومانيا وكانوا ينظفون القمامة من قبو احد المباني |
| O bir Romalıydı, Brian. | Open Subtitles | كان رومانيا, براين |
| 400.000 Macaristan'dan 200.000 Romanya'dan 80.000 Yunanistan'dan. | Open Subtitles | من هنغاريا 400 ألف من رومانيا 200 ألف من اليونان 80 ألف |