Ama nihayet gördüğüm zaman Kızıl Kale'nin yakınına yaklaştırmadılar. | Open Subtitles | وعندما نجحت أخيرًا لم يسمحوا لي بالاقتراب ميل "من قصر "ريد كيب |
Ağabeyinizin beni Kızıl Kale'den çıkarıp Kralın Şehri sokaklarına sürüklediği zamanları hatırladım. | Open Subtitles | كنت أفكر بذلك الوقت مع أخيك عندما يجعلني أذهب معه من (ريد كيب) إلى شوارع (كينغ لاندينج) |
Ben hayatım boyunca Kızıl Kale'yi görmek istedim. | Open Subtitles | أردت رؤية قلعة "ريد كيب" طوال حياتي |
Caddelerden kırbaçlayarak geçirip Kızıl Kale'nin önünde idam olabilirdi. | Open Subtitles | جلدك في الشوارع وقطع رأسك أمام (ريد كيب) |
Kral Muhafızı olarak kalmam, Kızıl Kale'de, senin yanında yaşamam demek. | Open Subtitles | البقاء في حراسة الملك يعني أنني سأعيش هنا في (ريد كيب) معكِ ... |
Ben hayatım boyunca Kızıl Kale'yi görmek istedim. | Open Subtitles | طيلة حياتي رغبت أن أرى (ريد كيب) |