Şu anda yapılacak en önemli şey L'nin Takada ve Ridner üzerine odaklanmasına izin vermek. | Open Subtitles | فأهم شيء الآن أن ندع إل يركز على تاكادا و ريندر |
Ridner, yemek yiyeceğimiz odanın saygın bir oda olduğundan emin ol... ve akşam yemeğinde bizimle ol. | Open Subtitles | ريندر ، تأكدي من أن نحصل على غرفة محترمة و اجلسي معنا على العشاء |
Eğer aralarında SPK üyesi var ise, bu Hal Ridner... | Open Subtitles | من بينهم ، فهي هال ريندر SPK إن كان هناك عضو في |
Albay Waldron, Bay Rinder'i tanıyorsunuz. | Open Subtitles | الكولونيل والدرون,انت تعلم السيد ريندر |
Ona ağlayacak bir omzu olan bir dinleyici veriliyor ama aynı zamanda ben ve Mike Rinder aracılığıyla kilise ona koruma sağlıyor. | Open Subtitles | فهو يحصُل على مستمع ليبكى على كتفيه كما يحصُل أيضاً على حماية الكنيسة, مُمَثِّلة فى شخصى وفى (مايك ريندر). |
Marty Rathbun aniden Mike Rinder'ın üzerine atladı. Onu alaşağı etti ve boğazlayıp dövmeye başladı. | Open Subtitles | (مارتى راثبون) فجأة إنقضْ على (مايك ريندر) وطرحه أرضاً, |
Ridner. O benim önemli bir arkadaşım. | Open Subtitles | ريندر ، إنها صديقة هامة بالنسبة لي |
Bu demek oluyor ki, Ridner'ın başı epeyce belada. | Open Subtitles | ذلك يعني أن ريندر في وضع خطر جداً |
Eski CIA ajanı, Hal Ridner. | Open Subtitles | هال ريندر ، CIA المحققة السابقة في |
Huzurlarınızda Bay Mike Rinder. | Open Subtitles | رحّبوا معى بالسيد (مايك ريندر). |
Mike Rinder'la 35 yıldır evliydik. | Open Subtitles | لقد عِشتُ مع (مايك ريندر) ل35 عاماً, |
Söylememesinin sebebi de Mike Rinder ve Marty Rathbun'la yakınlık kuran bir arkadaşı vardı ve o yazıda söylenenlere inanıyordu. | Open Subtitles | ولم يُخبرهم لأن كان له صديقاً حميماً, أصبح فيما بعد صديقاً ل(مايك ريندر) و(مارتى راثبون), وقد صدّق ما كانا يقولانه فى "خُلاصة الحقيقة". |