Reynholm Sanayi'nde çalışan güzeller güzeli Jen Barber'dan mest olan Douglas, Jen'in kalbini çalmak niyetiyle iksiri vermek ister. | Open Subtitles | ويتعلق باللطيفه "جين باربر", الموظفه في شركة "رينهولم"للصناعات يدير الجُرعه على أمل أمتلاك قلبها. |
Merhabalar ve Reynholm Sanayi'ndeki ilk inançlar arası turumuza hoş geldiniz. | Open Subtitles | في جولتنا الأيمانية الأولى في مركز صناعات "رينهولم". |
Reynholm Sanayi'ndeki rolünüzü resmetmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | أنا أحاول تصور دورك في "صناعات رينهولم". |
Bu şirketin ne kadar zorda olduğunu anlamaya pek gönüllü gibi değilsiniz, Bay Reynholm. | Open Subtitles | أنا اعتقد ، يا سيد " رينهولم" ، ان لا يوجد لديك فهمٌ أساسي بالضبط عن الأضطرابات الحادثه في هذة الشركه. |
Bay Reynholm, Japonların endişelerini olduğunu biliyorsunuz, değil mi? | Open Subtitles | سيد " رينهولم" ، هل تعلم ان اليابان أبدت قلقها ؟ |
"Umarım Reynholm Sanayinde bir Conrad Black'imiz yoktur." | Open Subtitles | "أتمنى ان لا يكون لدينا [ كونراد بلاك ] في صناعات رينهولم" |
Fakat bu veriler ışığında Reynholm Sanayi tehlikeli bir durumda görünüyor. | Open Subtitles | و لكن بالنظر إلى هذه الإحصائيات فإنّ "صناعات رينهولم" تمر بأزمة اقتصادية شديدة |
Ticaret konusunda çok iyiyimdir... Reynholm Sanayi bilmem ne! | Open Subtitles | أنا المرأة التي أقف خلف نجاح "صناعات رينهولم" |
Reynholm Sanayi'yi her şeyiyle tanıtmak için sabırsızlanıyoruz. | Open Subtitles | و نتوق شوقاً لنريكم كل ما يتعلق بـ "صناعات رينهولم" |
Reynholm Sanayi'de IT bölümünde çalışıyorum. | Open Subtitles | أعمل في إدارة تقنية المعلومات في "صناعات رينهولم" |
Ama bu Reynholm Sanayi'nin çökmesine sebep olur! | Open Subtitles | و لكن هذا المبلغ سيجعل "صناعات رينهولم" تجثو على ركبتيها |
Reynholm Industries. Büyük kocaman bir binada büyük kocaman bir şirket. | Open Subtitles | رينهولم) للصناعات) مشروع كبير مثير بمبنى مرتفع مثير |
Gelecek onu istiyor ...ve Reynholm Industries de onu geleceğe vermek istiyor. | Open Subtitles | المستقبل يريده، و (رينهولم) للصناعات يريد أن يمنحه للمستقبل |
Bay Reynholm, IT bölümündekiler benim arkadaşlarımdır. Salak değiller. | Open Subtitles | سيّد (رينهولم)، الرجلان اللذان في قسم تقنية المعلومات صديقاي، وليسا مغفليّن |
Çok enteresan bir adamsınız, Bay Reynholm. | Open Subtitles | أنت رجلٌ مفاجئٌ جداً سيد " رينهولم ". |
Bay Reynholm, Reynholm Sanayi'yi kurumsal olarak cinsiyet ayrımcılığı yapan bir kuruluş olduğu yönünde suçlayan raporu hatırlatmama gerek yok sanırım. | Open Subtitles | سيد (رينهولم)، لا داعي بأن أذكر بذاك التقرير الذي اُتهمت فيه (رينهولم) للصناعات بكونها مؤسسة متحيزة ضدّ المرأة |
Sizinle bir şey konuşmam gerekiyor, Bay Reynholm. | Open Subtitles | سيد (رينهولم)، أريد التحدث إليك حول أمر ما |
Siteyi beğenmenize çok sevindim, Bay Reynholm. Çok zaman harcamıştım. | Open Subtitles | إنني مسرور لإنّ الموقع الالكتروني نال على رضاك يا سيد (رينهولم) لا سيما بأنّي قضيت في تصميمه وقتاً طويلا |
Ee Bay Reynholm, evren nasıl oldu da size bir helikopter verdi? | Open Subtitles | أخبرنا يا سيد (رينهولم) كيف استجاب الكون لأمنيتك في الحصول على طائرة عامودية؟ |
Ona söylemekle aynı şey değil bu, Bay Reynholm. | Open Subtitles | لا يكفي هذا. يجب أن تخبرها يا سيد (رينهولم) |