Yeryüzünde insanlar çoğalmaya başladıklarında onların kız çocukları doğmaya başladığında, Tanrı'nın oğulları ne kadar güzel olduklarını gördüler ve istediklerini seçerek kendilerine eş yaptılar. | Open Subtitles | عندما البشر بَدؤأَ بالمُضَاعَفَة على وجهِ الأرضِ، والبنات ولِدَن إليهم، أبناء الله رَأوا انهم جميلون، |
Belki de birbirlerinde kendilerinden bir parça gördüler. | Open Subtitles | ربما رَأوا أكثر مِنْ أنفسهم في بعضهم البعض. |
Herşeyi gördüler. Adamlarınızı gönderip öldürtün! | Open Subtitles | رَأوا كُلّ شيءَ أرسلْ رجالَكَ لقَتْلهم |
Sanırım hamile bir kadının kurbanın arabasına... yolcu tarafından bindiğini gördüklerini söylemişlerdi. | Open Subtitles | أعتقد قالوا رَأوا a إمرأة حبلى دُخُول سيارةِ vic مِنْ جانبِ المسافرَ. |
Bana odanızdaki denizkızlarını gördüklerini iddia eden denizcilerin tablolarını gösterirdiniz. | Open Subtitles | كنت دايما توريني رسوم بيانية على حيطانِ مكتبِكِ... البحّارة إدّعوا بأنّهم رَأوا حورياتَ البحر. |
Bu işin ustaları bile bana saygı duyar ve benim gibi nişancı görmedikleri söylerler. | Open Subtitles | أكبر الطلقات تعبر عن احترامها عند مقابلتي. ويُقسمواُ بأنّهم مَا رَأوا رامي مثلي... |
Pilgrimler kendi miraslarıyla olan ilişkilerini kaybetmeye başladıklarında... kendilerini insanlardan daha üstün olarak gördüler. | Open Subtitles | عندما مستكشفين بَدأوا بفَقْد إتصال بتراثِهم... رَأوا أنفسهم كأرفع من الرجالِ. |
Senin beş inçlik bir mutfak bıçağını aldığını gördüler... ve bunu Hal Duncan'ın göğsüne saplamanı. | Open Subtitles | رَأوا بأنّك تَرتفعُ a سكين مطبخِ بوصةِ خمسة... ويَدْفعُه إلى صدرِ هال دنكان. |
Sonra onun düştüğünü gördüler, öldüğünü. | Open Subtitles | ثمّ رَأوا بأنّ يَسْقطُ، ميت. |
Başka birini önemseyen bir adam gördüler. | Open Subtitles | رَأوا رجلا إهتمّ بشخص آخر |
New Jersey'de ne gördüler tahmin edin. | Open Subtitles | اذا خمن ماذا رَأوا في (نيو جيرسي) |
Yüzünü gördüler. | Open Subtitles | رَأوا وجهَك |
Yüzümüzü gördüler. | Open Subtitles | رَأوا وجوهَنا |
Dört kız bir şey gördüklerini söylüyor. | Open Subtitles | أربع بناتِ قلنَ بأنّهم رَأوا شيءاً. |
Onların ne gördüklerini bilemem. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ إخْبارك الذي رَأوا. |
Ne gördüklerini ben anlatabilirim. | Open Subtitles | أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك الذي رَأوا. |
Onlara görmedikleri bir şey göster. | Open Subtitles | اريهم شيءَ هم مَا رَأوا. |