Seni adi. Onları gördüm Gonzo'ya binmeye çalışıyorlardı. | Open Subtitles | رَأيتُه في المرعى يساعدها لتركب على غونزو المُحَاوَلَة لتَقَدُّم |
Gözlerinde gördüm ve anladım. | Open Subtitles | رَأيتُه في عيونِه. أنا يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَ. |
Onu jinekologda bir kızla gördüm. | Open Subtitles | رَأيتُه في مكتبِ طبيب امراض نساء مَع بنت، تَعْرفُ. |
Onu Cape Cod'da görmüştüm. Delirmiş gibiydi. | Open Subtitles | رَأيتُه في كيب كود.كَانَ مجنونَ وقتها |
Bir dergide görmüştüm. | Open Subtitles | رَأيتُه في مجلة |
Gözlerinde gördüm, John -Evet, ne gördün? | Open Subtitles | رَأيتُه في عيونِكَ، جون نعم، ماذا رَأيتَ؟ |
Ama ben ne giyeceğimi düşünmedim... Dün Bergdorf'ta gördüm ve senin için almak zorundaydım. | Open Subtitles | اوه، لَكنِّي لا، أنا لا لم افكّر به رَأيتُه في بيرجدورف أمس وكَانَ عِلي |
-Geçen hafta kilisede gördüm onu. | Open Subtitles | رَأيتُه في الكنيسةِ فقط في الإسبوع الماضي. - في الكنيسةِ؟ |
Bunu aşağıdaki mağazada gördüm. | Open Subtitles | رَأيتُه في مخزن في الطابق السفلي |
Bunu aşağıdaki mağazada gördüm. | Open Subtitles | رَأيتُه في مخزن في الطابق السفلي |
- Onu çalılıklarda gördüm. | Open Subtitles | النظرة، رَأيتُه في الغاباتِ. أَعْرفُ. |
Evet ama son zamanlarda onu saygı uyandırmayacak bir durumda gördüm. | Open Subtitles | نعم، نعم، لكن مؤخراً، رَأيتُه في... حَسناً , a أقل مِنْ الضوءِ الوقورِ. |
Onu masanda gördüm. | Open Subtitles | ..رَأيتُه في مكتبكِ. |
- Kafamın içinde gördüm. - Gidelim. | Open Subtitles | رَأيتُه في رأسي- دعنا نَذْهبُ- |
Yarışmada onu gördüm. | Open Subtitles | رَأيتُه في الموكب |
-Koridorda gördüm. | Open Subtitles | - رَأيتُه في المدخلِ . |
Bir dergide görmüştüm sanırım. | Open Subtitles | أعتقد اننى رَأيتُه في مجلة. |
Bir dergide görmüştüm. | Open Subtitles | رَأيتُه في مجلة. |
Onu daha önce bu halde görmüştüm. | Open Subtitles | رَأيتُه في مثل هذه الحالة من قبل ، |