Bir sahibi de Russel'di, ortaklardı. | Open Subtitles | رَسل) كان يعلم بذلك أيضاً) لقد كانا شريكين |
Russel'ın baban hakkında söylediklerinin, doğru olduğuna dair bir kanıt var mıymış? | Open Subtitles | هل يوجد دليل يثبت أن ماقاله (رَسل) حول أبيك صحيحاً؟ |
Ve Avery onu terk edip Russel'a geri dönecekti. | Open Subtitles | وكانت على وشك مغادرته (والعودة إلى (رَسل |
Blair'i bulana kadar Russel Thorpe'u aklımdan bile geçiremem. | Open Subtitles | حتى أجد بلير (لا أستطيع حتى أن أفكر بـ (رَسل ثورب |
Bir kek ve vişne suyu alacağım ve David O. Russel'ı arayacağım. | Open Subtitles | سأذهب لإحضار عصير كرز حامض (وسأتصل بـ (ديفد أو رَسل |