aşırı kilolular ve sağlıksız görünüyorlar. | Open Subtitles | إنّهم زائدي الوزن، إنّهم يبدون مُعتلّين. |
Bu ülkede milyonlarca aşırı kilolu insan var ve bir hafta o diyeti, bir hafta bu diyeti deneyerek bununla mücadele ediyorlar, birçok farklı diyet programına, haplara, takviyelere para döküyorlar, kilo vermek ya da sağlıklarına kavuşmak için diyetlerine eklemeler yapıyorlar. | Open Subtitles | هناك الملايين من زائدي الوزن في هذا البلد، وإنّهم يعانون بتجربة هذه الحمية، أو تلك، وإنّهم يجرّبون هذه الحمية لأسبوع، |
Yetişkinlerin üçte ikisi aşırı kilolu ya da obez. DR. ALAN GOLDHAMER KURUCU, TRUENORTH SAĞLIK MERKEZİ | Open Subtitles | إثنان مِن 3 هم الآن زائدي الوزن أو بدينين، |
Bugün, Amerikalıların 3'te 2'sinin aşırı kilolu olmasıyla beraber, bir beslenme sorununun olduğu açık. | Open Subtitles | حالياً، ثلث الأمريكان زائدي الوزن، من الواضح، هناك معضِلة غذائية. |
Ancak şimdi, bir bebeğin dışkı örneğinden yola çıkarak ileride obez veya aşırı kilolu bireyler olacak kişilerde bazı mikropların eksik olduğunu daha bebeklikten görebileceğimiz belirteçler mevcut. | TED | لكن لدينا الآن بعض المؤشرات يمكنك بالتأكيد ملاحظتها على الرضع من عينة البراز للرضيع بعض الميكروبات المفقودة من هؤلاء الأفراد الذين سيتطورون لاحقاً ليكونوا بدينين أو زائدي الوزن. |
Ayrıca bu döngüyü sonlandırmak için, bazı araştırmalarda gösterildiği üzere, sezaryenle doğan veya yaşamlarının ilk dönemlerinde fazla antibiyotik verilen bebekler obez ya da aşırı kilolu olmaya yüzde 50 oranında daha yatkınlar, bu çok yüksek bir oran. | TED | ولأنواع لإغلاق هذه الحلقة، وقد شوهد أيضاً في بعض الأبحاث أن الأطفال الذين ولدوا قيصرياً أو الذين تعرضوا سابقاً للكثير من المضادات الحيوية في حياتهم المبكرة أكثر احتمالية أن يكونوا بدينين أو زائدي الوزن، حتى 50 بالمئة، وذلك كثير. |