Nezaket kurallarını hiçe sayıp hastaya sürpriz bir ziyaretçi getiriyorum diye mi? | Open Subtitles | لإخلالي بالنظام المتعارف عليه؟ لأنني أحضرت زائرة مفاجئة لزيارة أحد المرضى |
Ancak tüm ziyaretçi böcekler bu ufak altı adet tüye dikkat etmeli. | Open Subtitles | ولكن على كل حشرة زائرة أن تتوخى الحذر من هذه الشعرات الستة الصغيرة |
Ama sadece bir misafir olduğum hissini atamadım üzerimden. | Open Subtitles | ولكن لم أستطع التخلص من الشعور أنني كنت مجرد زائرة |
ziyaretçi saatimiz yok ama onu ziyaret eden hiç olmadı. Ebbe, bir ziyaretçin var. | Open Subtitles | ليس لدينا أوقات للزيارة, ولكن لا أحد يزوره اببي, لديك زائرة |
Bay Gottlieb, ziyaretçiniz var. | Open Subtitles | ها نحن يا سيد جوتليب ، لدينا لك زائرة |
Bay Curtain'ın sekreteri, birkaç gündür ofisi ziyaret ettiğinizi söyledi. | Open Subtitles | سكرتيرة السيد كيرتن اخبرتنى... ان انك كنت زائرة مستديمة لمكتبه... |
Ya da metres gibi bir ziyaretçisi. | Open Subtitles | أو زائرة هنـا كالعـاشقــة |
Kim olduğumu keşfettiğimde kendimi hayatımdaki bir ziyaretçi gibi hissetmiştim. | Open Subtitles | عندما اكتشفت من أنا شعرت كأني زائرة في حياتي الخاصة التي احياها |
Elbette Majesteleri bir dinleyiciyi reddetmeyeceklerdir... bir ziyaretçi Prenses ile. | Open Subtitles | بالتأكيد جلالته رفضت مقابلتى... و أنا.. أميرة زائرة. |
Ve "mülteci" yerine "ziyaretçi" kelimesini tercih ederim. | Open Subtitles | . وانا افضل ان اكون زائرة مع اللاجئين |
Huysuz bir hasta değilim. O huysuz bir ziyaretçi. | Open Subtitles | -أنا لستُ مريضاً مزعجاً , بل هي زائرة مزعجة |
misafir grup bizimkilerden birini yaraladı. | Open Subtitles | فرقة موسيقية زائرة قامت بإيذاء أحد اعضائنا |
Tabii gelecekten gelen bir misafir olduğunu söylemeyi ve savaşa girmez ve kazanmazsak olacakları anlatmayı düşünüyorsan o başka. | Open Subtitles | إذاً، ما لم تخططي على اعلان نفسك زائرة من المستقبل وتصفين ما سيحدث إذا لم نقاتل وننتصر |
Uzun süredir kendi hayatımda misafir olarak yaşıyordum. | Open Subtitles | إنّني أعيش وكأنّي زائرة في حياتي الخاصة لفترة طويلة. |
Pardon Lana. ziyaretçin var. | Open Subtitles | آسفة لانا ثمة زائرة تريد رؤيتك |
Bir ziyaretçin var. İngiliz ve çok ateşli biri. | Open Subtitles | لديكِ زائرة, إنها إنجليزية وهي مثيرة |
Resepsiyonda ziyaretçiniz var. | Open Subtitles | لديّ زائرة هنا في الإستقبال |
Emmy'nin devamlı olarak sadece bir ziyaretçisi olmuş, o da duruşmasında tanıklık eden yakın arkadaşı. | Open Subtitles | حسناً، كان لدى (إيمي) زائرة واحدة مُتكرّرة، وكانت عاهرة زميلة شهدت في مُحاكمتها. |
Savaştan sonra ziyarete giden kodamanları taşıyan trenlerle ilgilendim demiştiniz. | Open Subtitles | ذكرتك انك أعددت قطارات خاصة لشخصيات مهمة زائرة بعد الحرب؟ |
Bunu söyleyen Tolstoy'du sanırım.. Bir ziyaretçimiz var gibi görünüyor. | Open Subtitles | أجل، أعتقد أنّ (تولستوي) هو من قال يبدو أنّ عندنا زائرة |
Çoğunuz biliyorsunuz ki son zamanlarda bir misafirim var. | Open Subtitles | العديد منكم يعرف أنه لدي زائرة تمكث معي حديثاً |
Tatlım... bir ziyaretçim var. Şimdi kapatmalıyım. Tamam, sonra konuşuruz. | Open Subtitles | حبيبتي ، لديّ زائرة يجب أن أغلق حسناً ، سأتحدث إليكِ لاحقاً |
- Sen bu hastanede bir ziyaretçisin. | Open Subtitles | -ماذا؟ -أنتِ زائرة في هذا المستشفى |