Beni kimsenin olmadığı bir yere yolluyorsun eğer vurulursam, sürünerek geri dönmem gerekecek | Open Subtitles | أنت ترسلني إلى المجهول، وإن سقطت، سأضطر للعودة زاحفاً. |
Eve sürünerek dönmemden çok mutlu olacağını biliyordum bu yüzden eve dönmedim ikimizin de şansına özellikle onun şansına. | Open Subtitles | أعرف كم ستحبّ أن تراني أعود للمنزل زاحفاً لذا لم أعد للمنزل وهذا من حسن حظنا معاً |
Lanet kayanın altına neden sürünerek geri dönmüyorsun? | Open Subtitles | لم لا تعود أدراجك زاحفاً أسفل الصخرة التي تقف عليها؟ |
Yuvamı parçalamaya başlarsan molozların arasından emekleyerek çıkan şeye şaşırabilirsin. | Open Subtitles | إبداً بتمزيق منزلي, ربما ستتفاجئ بما سيخرج زاحفاً من الأنقاض. |
Henry'i sorgulamak ve ifadesini almak için altı ayımı harcadım. Size doğruyu söylüyorum ki, o adam sürüngenin tekiydi. | Open Subtitles | (قضيتُ ستة أشهر في عزل وإستجواب (هنري وأخبركِ كحقيقة ، كان ذلك رجل زاحفاً |
Ama bir yandan da hep bana sürüne sürüne geri dönmesini hayal ederdim. | Open Subtitles | لكن في الجهة الأخرى لطالما حلمت أنه يأتيني زاحفاً |
Hep böyle dersin ve her seferinde de kuyruğunu kıstırıp geri dönersin. | Open Subtitles | أنت دائماً تقول هذا و دائماً تعود لي زاحفاً |
İyi niyetimi suistimal ettin. sürünerek geri geleceksin. | Open Subtitles | إذا أردت مُقاتلة هؤلاء الفطريون، سوف يجعلوك ترجع إلى هُنا زاحفاً. |
Ve bu ilişkiden bunu alamıyorum, bir dahaki sefer sürünerek bana geri gelme. | Open Subtitles | وأنا لا أستطيع الحصول على ذلك هنا، لذا المرة القادمة، لا تعد زاحفاً إلي. |
Üstüne basarsın, ilaç sıkarsın, boğmaya çalışırsın ama her seferinde tuvalet deliğinden sürünerek geri gelir. | Open Subtitles | ولكنّه دائماً يعود زاحفاً خارجاً من المرحاض |
Hem de canlı olarak ve dizlerinin üzerinde sürünerek! | Open Subtitles | أريد الملك وأريده حياً زاحفاً على ركبتيه .. |
sürünerek geri gelebileceğini sanma Frank. | Open Subtitles | لا تظن أنك تستطيع العودة زاحفاً إلي |
Buraya elin sikinde sürünerek gelip tıpkı bir köpek gibi, yere kapanıp benden merhamet etmemi istiyorsun. | Open Subtitles | وأتيت زاحفاً إلى هنا .وأنت راكع تذلل كالكلب طلباً للرحمة! |
Sonra sürünerek gel de konuşalım. | Open Subtitles | بعدها تعال زاحفاً إلى هُنا وتكلم معي. |
Buraya elin sikinde sürünerek gelip tıpkı bir köpek gibi, yere kapanıp benden merhamet etmemi istiyorsun. | Open Subtitles | وأتيت زاحفاً إلى هنا وأنت راكع. تذلل كالكلب طلباً للرحمة! |
"Yüzbaşı Derry, şiddetli ağrı, şok ve kan kaybına rağmen kişisel güvenliğini hiçe sayarak bombardıman vizörüne sürünerek geri dönmüş... ..hedef üzerinde filosuna mükemmel şekilde yol göstermiş ve tam bir isabetle bombaları bırakmıştır." | Open Subtitles | على الرغم من الألم الشديد,و النزيف,و الصدمات" و بدون الإهتمام بسلامته الشخصية عاد النقيب (ديررى) زاحفاً إلى مكان الضرب, |
Vay vay vay bakın kimler, emekleyerek yaşlı babasının yanına geliyor. | Open Subtitles | انظروا مَن أتى زاحفاً للعمل لدى والده |
Sonra emekleyerek yanıma gel ve konuşalım, huh? | Open Subtitles | بعدها تعال زاحفاً إلى هُنا وتكلم معي. |
Her biri San Antonio'dan emekleyerek geri geleceğimi düşünüyordu. | Open Subtitles | كل شخص منهم ينتظر عودتي زاحفاً من (سان أنتونيو) |
Henry'i sorgulamak ve ifadesini almak için altı ayımı harcadım. Size doğruyu söylüyorum ki, o adam sürüngenin tekiydi. | Open Subtitles | (قضيتُ ستة أشهر في عزل وإستجواب (هنري وأخبركِ كحقيقة ، كان ذلك رجل زاحفاً |
Yani sana borçluyum, sen de bir şey söylemedin çünkü buraya sürüne sürüne geri döneceğimi biliyordun. | Open Subtitles | هذا يعني أنني أدين لك, ولكنك لم تخبرني بذلك لأنك علمت أنني سوف اكتشف ذلك وأنني سوف آتي زاحفاً إليك |
O zaman ne diye her seferinde kuyruğunu kıstırıp dönüyorsun? | Open Subtitles | اذن لماذا تعود زاحفاً في كل مرة ؟ |