Yani benim köşem fotokopi makinesi olan yer mi? | Open Subtitles | إذاً زاويتي هي التي بها الطابعة؟ |
Her şeyden öte orası benim köşem. | Open Subtitles | إنها زاويتي في نهايةِ الأمر |
Bu benim köşem. Hiçbir yere gitmiyorum! | Open Subtitles | هذه زاويتي لن أبرح مكاني |
köşemden uzak dur, canımın içi. Burada yer istiyorsan o ayrı, öyle değil mi hanımlar? | Open Subtitles | ابتعدي عن زاويتي يا حبيبتي إلا إذا كانت تُريد سريرها الخاص، صحيح يا سيّدات؟ |
Ve köşemden de uzak dur! İngilizcesini anladın mı? | Open Subtitles | ابقي بعيدة عن زاويتي |
Dwight, köşemi hemen terk et! | Open Subtitles | "دوايت" ،أخرج من زاويتي |
Gronk karşıda hareket edecek, ringo diyeceğim köşemi bırakıp arka tarafa yollayacağım ve Brady dua etsin de beşinci adımda topu elinden çıkarabilsin yoksa ışıklar söner onun için. | Open Subtitles | وعندما يبدأ (جرونك) في التحرك ، فسوف أطلب الدعم وسأترك زاويتي وأتجه لمنطقة اللعب الخلفية ومن الأفضل لـ(برادي) أن يدعو الرب بأن ينتزع الكرة |
Köşemde başkası olsaydı bunu yapamazdım. | Open Subtitles | لو أنه كان أي شخص أخر في زاويتي ما كنت لأفعلها |
Hey, burası benim köşem, çilli karı. | Open Subtitles | انتي ي ذات النمش , هذه زاويتي |
Bu benim köşem! Tamam dostum. | Open Subtitles | -تباً لك إنها زاويتي |
Orası benim köşem. | Open Subtitles | هذه زاويتي. |
Benim köşemden çekil. | Open Subtitles | إنزل زاويتي. |
Köşemde yazacak malzeme çıkmış oluyor. | Open Subtitles | أعطني شيء لأكتب عنه في زاويتي |