Yanlış anlama ama ben yeni müşteri değilim. Uzun süredir iş yapıyoruz. | Open Subtitles | دون استهزاء بك، لست زبوناً جديدًا أنت تتعامل معي منذ وقتِ طويل |
Ve yardıma ihtiyacı olan bu kişi bir müşteri değildi. | Open Subtitles | أحدهم كان في مأزق والذي احتاج مساعدة لمْ يكن زبوناً |
Sigara kutusu için bir müşteri buldum. Fiyat olarak ne söyleyeyim? | Open Subtitles | أعتقد أننى قد وجدت زبوناً لصندوق السجائر ، بأى ثمن أعرضه ؟ |
Bu dünyadaki en iyi dedektifsin, ve beleşçi bir müşteriyi bulamıyor musun? | Open Subtitles | أنت أفضل محقق على الإطلاق ولا تميّز زبوناً يتهرب من تسديد ديونه؟ |
Bana böyle kaba davranırsanız, ben de başka mağazanın müşterisi olabilirim. | Open Subtitles | حسناً، إذا كنت ستصبح وقحاً بسبب هذا فسأصبح زبوناً لمحل آخر |
"Eğer müşteriye iyi davranırsan sürekli müşterin olarak kalır." sözüne inanıyorum. | Open Subtitles | انا اؤمن ان عاملت الزبون بشكل جيد سوف يكون زبوناً للأبد |
Hayır! Şimdi kasanın başına geç. Sanırım bir müşteri geldiğini duydum. | Open Subtitles | لا ، و الآن اذهب و اعمل على الصندوق أعتقد أنني سمعت زبوناً قادماً |
Ayrıca Ryan da bana bunları öğrtemezdi asla. Hangisi daha karlıdır? Yeni bir müşteri kazanmak mı yoksa eldeki müşteriyi tutmak mı? | Open Subtitles | أمن الأوفر أن تكسب زبوناً جديداً أم تحتفظ بزبون قديم؟ |
Arkadaşlarına kabalık etmeyen, onları kırmayan bir müşteri olsun mümkünse. | Open Subtitles | أفضّل زبوناً ليس فظّاً أو جارحاً لأصدقائه |
Demek istediğim Haftalar oldu görmeyeli müşteri | Open Subtitles | كل ما عنيته أنني لم أرى زبوناً منذ أسابيع |
Tam zamanında geldin ve bir de bana müşteri getirdin. | Open Subtitles | في الوقت المحدّد تماماً، وأحضرتَ لي زبوناً |
Tam zamanında geldin ve bir de bana müşteri getirdin. | Open Subtitles | في الوقت المحدّد تماماً، وأحضرتَ لي زبوناً |
Tüm vaktimi müşterilerim hakkında yazarak geçirdim, ancak ben de müşteri olmanın nasıl bir his olduğunu merak ediyorum. | Open Subtitles | لقد قضيت طوال الوقت اكتب عن الزبائن لكني اتسأل ماهو شعورك عندما تكون زبوناً |
Sürkeli olarak şunu düşünüyorsan bir müşteriyi kabul edermiydin: | Open Subtitles | عندي لك سؤال ، هل ستقبلين زبوناً إذاكنتِتعتقدينبشكلثابت : |
"müşterisi olmadığım halde bankadan çörek almak." | Open Subtitles | اخترت السيئة الأولى، أخذت الدونات من مصرف لم أكن زبوناً فيه |
Hayır. Bir müşteriye satın alacağı şey konusunda yardım ediyordum. | Open Subtitles | كلاّ، أنا فقط أساعد زبوناً بعملية الشراء هذا كل ما في الأمر |
Bu kez de yeni bir müşterini getiriyorsun. | Open Subtitles | حسناً، الآن ستصطحب زبوناً جديداً |
Onu kulüpten tanıyorum, bir müşteriydi. | Open Subtitles | أنني أعرفه من النادي لقد كان زبوناً |
Bir ay içinde 20 müşterimiz oldu. | Open Subtitles | كان لدينا حوالي عشرون زبوناً في خلال شهر |
Akşam bir müşteriyle görüşeceğim. | Open Subtitles | أسمع, عزيزي, سأرى زبوناً الليلة عند الساعة السابعة |
Haftalardır Bir Tek müşterim Olmadı | Open Subtitles | كل ما عنيته أنني لم أرى زبوناً منذ أسابيع |
Bir müşterimi kaybettim. | Open Subtitles | لقد خسرت زبوناً .. |
Adamlarım, 2 gece önce bir müşterinin bal almak için geldiğini söylediler. | Open Subtitles | أشخاصي يخبروني أن زبوناً أتى منذ ليلتين ليشتري بعضه |
Mekân sahibi devamlı müşterimizdi diyor. | Open Subtitles | قال المالك أنه كان زبوناً منتظماً... |