| Kaç tane erkek düğün gecesinde arkadaş kalalım konuşması yapmıştır ki. | Open Subtitles | كم من الرجال يحظون بخطاب لنكون أصدقاء في ليلة زفافهم ؟ |
| düğün hediyeleri arasında New York'ta bir ev... ..ve hafta sonları için bu malikane vardı. | Open Subtitles | من ضمن هدايا زفافهم كان بيتا فخما في نيويورك وهذه العزبة لقضاء فترة نهاية الاسبوع |
| Annemin ve babamın çocuklukları, gençlikleri düğünleri en sonda da benim bebeklik fotoğraflarım. | Open Subtitles | بدأً من صور نمو ابي وامي, زفافهم وكل صوري منذ طفولتي والى الآن |
| Şimdi benimle gelirseniz özel insanların düğünleri için başka neler aldıklarını gösteririm. | Open Subtitles | الآن، إذا أتيتم معي سأريكم ماذا يحصل الناس المميزة لأجل زفافهم |
| İzle onları, bu yüzden cahillik keyifli git zorluklarını ve ... onların evlilik randevu. | Open Subtitles | أنظروا اليهم , غير مدركين بالتعقيدات بميعاد زفافهم |
| Onların düğünlerinde saçlarını yapma zamanım da gelecek göz açıp kapayana kadar. | Open Subtitles | أنها مسألة وقت قبل أن أصفف شعرهم في حفل زفافهم |
| "Ve"...zifaf gecesinde biri gelmiş. | Open Subtitles | لذلك فى ليلة زفافهم شخص ما طرق على بابهم |
| evlendikleri gündü. | Open Subtitles | في حفل زفافهم. |
| Onları her mutlu gördüğümde sıkıcı kusursuz düğünlerinden bahsedişlerinde kaybettiğim şeyleri hatırlıyorum. | Open Subtitles | في كل مرة اراهم يبتسمون ويتحدثون عن زفافهم الخرافي في نادي الخليج هذا يذكرني بكل شيء قد خسرته |
| Ve eminim ki 10 gün sonraki parti, düğün partimiz, bundan daha gösterişli olacak. | Open Subtitles | ودعوني أوكد لكم جميعاً أنه بعد عشرة أيام ستكون حفلة زفافهم أكبر من هذه الحفلة بكثير |
| Sabah, gizli balayı yerine doğru yola çıkacaklar ama sizin de tahmin ettiğiniz gibi düğün gecelerini şuradaki kulede geçirecekler. | Open Subtitles | سيغادرون لتمضية شهر العسل في مكانٍ سري ومجهول في صباح الغد , لكن كما تعرفون سيمضون ليلة حفل زفافهم في ذاك البرج , هناك |
| Ama eminim düğün günlerinde o günü anımsayıp gülüp geçmişlerdir. | Open Subtitles | ولكنى متأكد أنهم ضحكوا بشده بسببها فى يوم زفافهم أليس كذلك؟ |
| April ve Andy evlendiğinde, onlara düğün hediyesi alamamıştım. | Open Subtitles | عندما تزوج أندي و أيبرل لم أحضر لهم هدية في حفل زفافهم |
| Şimdi gidip evlilik belgesini alacağız onlar da yarın kalkıp düğün günlerinin tadını çıkaracaklar. | Open Subtitles | الان سنذهب للحصول على رخصة الزواج، و يستطيعون الاستيقاظ غدا و فقط الاستمتاع بيوم زفافهم. |
| Bak, bir sürü kızın hayali düğünleri ile ilgilidir. | Open Subtitles | أسمعا , الكثير من الفتيات الصغيرات يحلمن بشأن زفافهم |
| - Rahatla, onlar büyük ihtimal düğünleri için Sheets N' Things'te alışveriş yapıyorlardır. | Open Subtitles | أهدئي أنهم على الغالب ذهبوا للتسوق من أجل زفافهم |
| Kafalarına örtü takıp odalarında bütün gün düğünleri gibi dolaşıyorlar sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنهم يقفزوا فى غرف نومهم و البطانيه على رؤوسهم و يتظاهروا أنه يوم زفافهم |
| Annemle babamın 40. evlilik yıldönümüne gelecek. | Open Subtitles | إنها ستأتي إلى والدي بذكرى زفافهم الأربعينِ. |
| Sadece düğünlerinde rol üstlenmek istemedi. | Open Subtitles | إنها ببساطة لا تريد المشاركة في تنظيم زفافهم |
| Yıllarca birlikte çalıştık ve düğünlerinde sağdıçtım. | Open Subtitles | عملنا مع بعضنا لسنوات عده و... و كنت الإشبيني في زفافهم و الباقي مجرد ذكرى سابقه |
| Herkes, zifaf gecesi biraz sinirli olur. | Open Subtitles | الحقيقة هي أن الجميع يكونون متوترين في ليلة زفافهم كنتِ محقة |
| düğünlerinden bir gün sonra büyükbabam Japon donanmasına katılmış ve üç yılını bir gemide geçirmiş. | Open Subtitles | بعد يوم زفافهم كان جدي جنديا في البحرية اليابانية وقضى ال6 اشهر على السفينة |
| Düğünlerine gittim. Bütün gelinlerle dans etmeye devam etti. | Open Subtitles | حسناً، حضرت زفافهم استمر يرقص مع وصيفات العروس |