Bilseydim, Uzun zaman önce bu işe bir nokta koyardım. | Open Subtitles | لو كنتُ أعلم لكنتُ وضعتُ حدّاً لذلك منذ زمنٍ بعيد |
Çünkü insanlık bu şehri Uzun zaman önce terketti. | Open Subtitles | لكن الشَفَقَة هجرت .هذه المدينة منذو زمنٍ بعيد |
Çok Uzun zaman önce, birilerinin yaşadığı acının, zararsız etkisi yerine, bir şeylerin gerçekten buraya gelmesi, yani günümüze. | Open Subtitles | بأنّه ليست مجرد سِّمة غير مؤذية من بؤس شخص ما منذ زمنٍ بعيد. ولكن شيئاً، يمكن أن يأتي مباشرة إلى هنا |
Bu şarkıyı uzun süre önce yazıp unutmuştum ama bence işe yarayabilir. | Open Subtitles | لقد كتبت هذه الأغنية منذُ زمنٍ بعيد ونسيتُ أمرها نوعا ما ولكني أعتقد أنها تجدي نفعاً |
Uzun zaman önce, nihayet pes ettiğinde bana onu yakmamı söyledi. | Open Subtitles | .... منذ زمنٍ بعيد , حين استسلم أخيراً أمرني بأن أحرقها |
Uzun zaman önce çok da uzun değil bir kirpi varmış ismi de.. | Open Subtitles | ..منذ زمنٍ بعيد ..ليس ببعيدٍ جداً ..كان هنالك قنفذ |
- Çok Uzun zaman önceydi, ama kinler asla ölmez. | Open Subtitles | لقد كان منذ زمنٍ بعيد لكنّ، بعض الأحقاد لا تموت أبداً |
Eskiden arkadaştık. Çok Uzun zaman önce... Senden sadece birkaç yaş daha büyüktü. | Open Subtitles | كنّا صديقَين قبل زمنٍ بعيد عندما كان يزيدك في السنّ قليلاً |
Önceden sana bahsetmiş olmalıyım ama üzerinden Uzun zaman geçti, yanılıyor da olabilirim. | Open Subtitles | انا واثق أنني قد قُلت لكِ ذلك من قبل ولكن كان ذلك منذ زمنٍ بعيد لذا أعني , قد اكون مخطئ |
Uzun zaman önce ölmem gerekirdi. | Open Subtitles | و كانَ يجبُ أن أموت منذُ زمنٍ بعيد |
Meksika çok Uzun zaman önceydi ve hayatını kurtarmıştım. | Open Subtitles | -كلا حادثة "المكسيك" كانت منذ زمنٍ بعيد و قمت بإنقاذ حياتك حينها |
Senin yeni gördüğün ve annenin reddettiği bu şeyleri ben çok Uzun zaman önce yaşadım. | Open Subtitles | تعلّمتُ منذ زمنٍ بعيد ما رأيتِه الآن و ما ترفضُ والدتكِ أن تدركه... |
O zaman çok çok Uzun zaman önce başladı. | Open Subtitles | لقد بدأ هذا كله من زمنٍ بعيد... بعيد جداً... |
Kardeşi Harold imiş, en son, Uzun zaman önce annesiyle yürürken görülmüş. | Open Subtitles | "إنه أخاه "هارولد ..شوهد آخر مرةٍ بجانب الطريق كان يمشي مع والدته منذ زمنٍ بعيد |
Uzun zaman önce kasabanın dışında yaşardı. | Open Subtitles | عاشت خارج البلدة قبل زمنٍ بعيد |
Uzun zaman önce, biçimsiz bir bebek doğdu... | Open Subtitles | منذ زمنٍ بعيد كان هناك ولداً صغيراً |
Bilmiyorum. Belki uzun süre önce öldükleri içindir. | Open Subtitles | لا أعلم، ربّما لأنّهم قد ماتوا منذ زمنٍ بعيد |
- uzun süre önce buna inanmayı bıraktım. | Open Subtitles | توقفت عن الوثوق بهذا منذ زمنٍ بعيد |
Küf kokuyorsa kusura bakmayın. - Çok uzun zamandır burada kimse yoktu. | Open Subtitles | آسفة ، إنـّه مُتعفن نوعاً ما، لمّ يستخدمه أحد مُنذ زمنٍ بعيد. |