Buna benzer birşeyi uzun zaman önce kullanmalıydık. | Open Subtitles | كان من الممكن أن نستفيد من شيء مثل هذا منذ زمنٍ طويل |
uzun zaman önce, daha ben doğmadan, eski lisedeki çocukların birkaçı kayboldu, büyükannenin tanıdığı çocuklar. | Open Subtitles | منذ زمنٍ طويل قبل أن أُولَد بعض الأطفال اختفوا من المَدرسة الثانويه القديمه أطفال كانت تعرفهم جدتك |
Çok uzun zaman önce bir ağaç ve bu ağaca düşkün bir genç varmış. | Open Subtitles | .. منذ زمنٍ طويل كانت هناك شجرة و كان هناك شابٌّ أحبَّ تلك الشجرة |
Ve buna ek olarak, Çok uzun zamandır banyo yapamıyorum. | Open Subtitles | والأهم من هذا , فأنا لم آخذ حماماً منذ زمنٍ طويل |
İnsanların neyi neden yaptığını tahmin etmeyi uzun süre önce bıraktım. | Open Subtitles | لم أعد أخمّن سبب فعل النّاس لما يفعلونه منذ زمنٍ طويل |
Yine de Uzun zamandır onu bu kadar mutlu görmüyorum. | Open Subtitles | على أية حال, لم تبدُ عليه السعادة منذ زمنٍ طويل. |
Eski bir geçişe benziyor, uzun zaman kullanılmamış. | Open Subtitles | يبدو وكأنه ممرّ قديم قد بني منذ زمنٍ طويل |
- Sana onu evden sepetlemeni uzun zaman önce söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتُك منذ زمنٍ طويل بأن تطردها من المنزل |
Bu doğru olsaydı, Güvercin her kimse uzun zaman önce aklı okunup ifşa edilmişti. | Open Subtitles | لو صحّ ذلك، فمهمَن يكن، يُفترض أنّ أفكاره قُرأتْ و فُضح منذ زمنٍ طويل. |
Belki o zamanlar öyleydi ama bu uzun zaman önceydi. | Open Subtitles | حسناً، ربّما بين الفينة والأخرى، لكن كان ذلك مُنذ زمنٍ طويل. |
Annenin çok uzun zaman öğrendiği bir ders. | Open Subtitles | الدرس ذاته الذي تعلّمته والدتكِ قبل زمنٍ طويل. |
Bunu sana uzun zaman önce yapmalıydım. | Open Subtitles | كان يجدر بي أنْ أفعل هذا بك قبل زمنٍ طويل |
Ceketi uzun zaman önce hayır kurumuna bağışladım. | Open Subtitles | لقد وهَبتُ تلك السترة للنوايا الحسنة منذُ زمنٍ طويل. |
Ama siz merak etmeyin, çok uzun zaman önce başlamıştım! | Open Subtitles | ولكن لا داعي للقلق لقد بدأت منذ زمنٍ طويل |
Aramızdaki sorunlar neyse, uzun zaman önce barışmıştık. | Open Subtitles | أياً كانت المشاكل بيننا، فقد دفنّا الأحقاد منذ زمنٍ طويل. |
Eğer olsaydı dedem uzun zaman önce kazıp çıkartırdı. | Open Subtitles | إن كان هنالك، لكان جدي قد استخرجه قبل زمنٍ طويل |
Bunu uzun zaman önce yapmalıydık. Belki şimdi özgür olurdum. | Open Subtitles | كان يفترض بنا فعل ذلكَ منذ زمنٍ طويل, فلربّما كنتُ لأُصبح حرّة |
Birileri benim için yemek yapalı çok uzun zaman oldu. | Open Subtitles | منذُ زمنٍ طويل ولم يطبخُ لي أحدهم, حسنٌ. |
Polise de söyledim çok uzun zaman geçti. | Open Subtitles | مثل ما قلته للشرطة لقد كانت منذ زمنٍ طويل |
Bu kadar uzun süre almadığım olmamıştı, sanki rehabilitasyonda gibiyim. | Open Subtitles | لم أتعاطى منذُ زمنٍ طويل أشعرُ أني في مرحلة إعادة التأهيل |
Çünkü şimdi, Uzun zamandır görmediğim birisini ziyaret etmeye karar verdim. | Open Subtitles | .لأننيقررتُأن. أذهب لزيارةِ أحدٍ ما لم أرهُ منذ زمنٍ طويل |
- Baban bizi seni kurtarmamız için gönderdi. - Benim babam öleli çok oldu. | Open Subtitles | والدكِ أرسلنا لننقذكِ - لقد ماتَ أبي منذ زمنٍ طويل - |