Fakat modern hayatın acı gerçeği şu ki Amerika'da her 2 evlilikten biri boşanmayla sonuçlanıyor, diğer ülkelerin de bundan geri kalır yanı yok. | TED | لكنه حقيقة محزنة في حياتنا المعاصرة أن 1 من كل زواجين في الولايات المتحدة ينتهي بطلاق، مع حقيقة كون الأرقام في بقية العالم غير بعيدة عن ذلك. |
İçi boş birkaç evlilikten sonra uzun ve mutlu bir yaşantının sırrının çikolata ve kapı gibi genç erkeklerle flört etmek olduğunu anladım. | Open Subtitles | بعد زواجين فارغين، اكتشفتُ أنّ سرّ الحياة المديدة والسعادة هو الشوكولاتة ومغازلة رجال يافعين وذوي أعضاء كبيرة -يبدو مسمّناً وخطيراً |
Ailede, bir evlilik aslında, iki evlilik gerçekleşti, ve bir ölüm. | Open Subtitles | في الواقع، زواجين و أحد أقرباءي توفي |
Bu teşkilata iki evlilik ve 30 yılımı verdim. | Open Subtitles | لقد وهبتُ "30"سنةً، و زواجين لهذه الوكالة. |
Onun kızı, bir yıl içinde iki evlilik yaptı. | Open Subtitles | ! إبنتي حصلت على زواجين قانونيين في سنة واحدة |
Ben iki evlilik batırdım. | Open Subtitles | لقد أفسدتُ زواجين. |